Merkez Bankası, 818.2 milyar liralık zarar açıklamasıyla tarihi bir rekora imza atarken, performans skandalıyla sarsıldı. Banka yönetimi, rekor zarara rağmen başkan, başkan yardımcıları, Para Politikası Kurulu üyeleri dahil 3 bin 835 personele performans tazminatı adı altında maaşlarının 2 ile 4 katı oranında para ödülü verdi. Ancak, dış kaynak olarak nitelendirilen taşeron çalışanlar bu ödemelerden yararlanamadı. Taşeron şirketler aracılığıyla Merkez Bankası’nda görev yapan yaklaşık 500 ‘dış kaynak’ personelin durumu belirsizliğini koruyor.
Performans tazminatı dağıtımının adil olmadığına dair şikayetler yükseldi. Bankadaki maaşların diğer kurumlara göre daha yüksek olması nedeniyle performans ödülü de oldukça yüksek seviyelere ulaştı. Üst düzey yöneticiler, başkan ve başkan yardımcılarının brüt maaşı 250 bin liranın üzerinde bulunuyor. Bu yöneticilerden bazıları, 4 maaş tutarında performans tazminatı alarak yaklaşık 1 milyon lira ödül aldı. Bu tutar, enflasyonun etkisiyle aylık geliri düşen 100 emeklinin toplam maaşını aşıyor ve yaklaşık 59 asgari ücretli bir ay boyunca geçim mücadelesi verebilir.
Sayıştay’ın 2019 yılı raporunda belirttiği gibi, performans tazminatının belirli bir başarı kriterine dayanması gerektiği vurgulanmıştı. Ancak, Merkez Bankası’nın zarar etmesi nedeniyle başarı kriteri bulunmuyor. Bankanın ödeme politikaları, mevzuat amaçlarıyla uyumlu olmadığı için eleştiriliyor. Banka yönetimi, Sayıştay’ın uyarılarına rağmen yönetici kademesinde bulunanlara 4 maaş, diğer çalışanlara da 2 maaş performans tazminatı ödemeye devam ediyor.
Merkez Bankası’nın performans skandalı, banka içindeki dengeleri sarsarken, adil olmayan ödeme politikaları hakkında tartışmaları da beraberinde getirdi. Bankanın gelecekteki adımları ve ödül politikalarında yapacağı değişiklikler merakla bekleniyor. Gelecek dönemde bankanın zararlarını telafi etmek ve çalışanlar arasındaki eşitsizliği gidermek konusunda nasıl bir strateji izleyeceği merak konusu.