Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 21 Kasım 2024 tarihinde gerçekleştirdiği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, politika faizini %50 seviyesinde sabit tutma kararını aldı. Bu toplantıda, TCMB, ilk kez faiz indirim sürecine yönelik güvercin mesajlar verdi. Ekonomi çevrelerinde yapılan beklenti anketlerinde birçok ekonomist, Merkez Bankası’nın Aralık 2024 itibarıyla faiz indirimine başlamasının ‘muhtemel’ olduğunu belirtti. Ayrıca, uluslararası finans kuruluşlarının hazırladığı raporlarda, Türkiye’nin 2025 yılı sonuna kadar politika faizini %30 seviyesine çekme hedefinin belirlendiği aktarıldı.
Ekonomist Atilla Yeşilada, TCMB’nin 2025 yılı sonunda politika faizini %30’a indirmesi halinde Türkiye’de ciddi bir ekonomik krizle karşılaşılacağını öngördü. Bu bağlamda, yatırımcılara çeşitli uyarılarda bulundu. Yeşilada’nın açıklamalarında dikkat çekici noktalardan biri, eğer politika faizi %30’a düşerse, bunun ekonomide kriz yaratacağı, çünkü enflasyonun bu seviyelere gerilemeyeceği yönündeydi. Ayrıca, mevcut enflasyon beklentileri doğrultusunda, %30-35 seviyelerinde bir gerçekleşme olasılığının bulunduğu tahmin ediliyor.
Yeşilada, Bloomberg HT’nin anketine atıfta bulunarak, aralarında 21 katılımcının bulunduğu anketin sonucuna göre 9 kişinin Aralık ayında faiz indirimi beklediğini ifade etti. Bunun yanı sıra, carry trade (taşıma ticareti) işlemlerinin faiz indirimini desteklemeyeceği belirterek, bu durumun piyasalara getirdiği baskıyı da vurguladı. Piyasalarda yaşanan bu stres nedeniyle, borsa çok uzun bir süre yatay seyretti, ancak bu haber sonrası düşüş yaşadı.
TCMB’nin, Türk lirasını istediği gibi yönlendiremeyeceği senaryolar arasında, Türk vatandaşlarının TL’den döviz tevdiat hesaplarına geçiş yapması ya da dolarlarını bankalardan çekmesi gibi durumların yer aldığı ifade edildi. Ancak, Yeşilada, siyasi iradenin Türk lirasının değer kaybetmesini istemediğini, bu nedenle TCMB’nin güçlü Türk lirası politikasından vazgeçmeyeceğini vurguladı. Türkiye’nin mevcut enflasyonla mücadele yönteminin, Türk lirasını güçlü tutmak olduğunu belirtti.
Yeşilada, önümüzdeki yıl Dolar kurunun %15’in üzerinde bir artış gösteremeyeceğini, dolayısıyla yatırımcıların paniğe kapılmasına gerek olmadığını ifade etti. Eğer Merkez Bankası, 250 baz puanlık dilimler halinde bir faiz indirimine giderse ve çekirdek enflasyon yeniden yükseldiğinde parasal genişlemeye ara verilirse, Türkiye’nin yaz aylarına kadar sorunsuz bir şekilde devam edebileceğini söyledi. Ancak, Mart 2025’e kadar faiz indirimine gitmemesi gerektiğini umduğunu da ekledi.
Son olarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın faiz politikası hakkında yaptığı son açıklamalara dikkat çekildi. Eğer 2025 yılı sonunda bir erken seçim veya Anayasa referandumu bekleniyorsa ve bu durum TCMB’yi büyük bir faiz indirimine zorlayacaksa, tüm ekonomik dengelerin bozulabileceği ve Türk lirasının değerinin sert bir düşüş gösterebileceği öne sürüldü. Ekonomik göstergelerin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için, TCMB’nin faiz politikalarının dikkatlice yürütülmesi gerektiği vurgulandı.