Toroslar ilçesine bağlı Yüksekoluk Mahallesi’nde 3 yıl önce başlanan aronya meyvesi üretimi, sonunda hasat edilmeye başlandı. 7 dönüm araziye ekilen aronyadan yaklaşık 800 kilo verim elde edilirken, kilosu 250 TL’den alıcı buluyor. Mersin’de bir vinç kiralama firmasında muhasebe müdürü olarak çalışan Tuğba Hayırlıoğlu, ürünlerini hasat etmenin sevincini yaşıyor.
Hayırlıoğlu, aronya meyvesini arazisine ekmeye bir arkadaşının tavsiyesiyle başladığını belirtiyor. Babasından kalan 7 dönümlük arazinin tamamına aronya meyvesi eken Hayırlıoğlu, üçüncü yıl hasadını aldıklarını ve ürünün çok güzel olduğunu ifade ediyor. Aronyanın tadının ayvaya benzediğini ve farklı bir aroması olduğunu belirten Hayırlıoğlu, aronyanın farklı sektörlerde kullanıldığını ve antioksidan değerinin diğer meyvelere göre 4 kat daha fazla olduğunu vurguluyor. Ayrıca aronyanın ilaç sanayinde de kullanıldığını ve bu meyvenin buzdolabında uygun koşullarda 4 ay saklanabildiğini dile getiriyor.
Tuğba Hayırlıoğlu, aronyanın ülkemizde ve özellikle Mersin’de yeterince bilinmediğini de belirtiyor. Polonya’da aronyanın çok fazla yetiştirildiğini ve dünyaya ihraç edildiğini belirten Hayırlıoğlu, ülkemizde ise neredeyse kimse tarafından bilinmediğini ifade ediyor. Pazarlama sorununun çözülmesi durumunda aronyanın üreticiler için yüksek getiri sağlayabilecek bir meyve olduğunu söylüyor.
Sonuç olarak, Yüksekoluk Mahallesi’nde başlayan aronya meyvesi üretimi, 3 yıl sonra hasat edilmeye başlanmış durumda. Tuğba Hayırlıoğlu gibi üreticiler, aronyanın farklı tadı ve aroması ile ilaç sanayinde kullanılmasının potansiyelini vurguluyor. Ancak ülkemizde ve Mersin’de henüz yeterince bilinmeyen aronyanın pazarlama sorununun çözülmesi durumunda üreticiler için kazançlı bir alternatif olabileceği belirtiliyor.
