485’inci Uluslararası Mesir Macunu Festivali, sadece sıradan bir etkinlik değil, aynı zamanda Manisa’nın kültürel zenginliğini sergileyen ve gelenekleri yeniliklerle harmanlayan bir şölen olarak, kentin atmosferine canlılık katıyor. Bu festival, yalnızca mesir saçımıyla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda sanat, sağlık ve gastronomi gibi farklı alanlarda zengin içeriklerle halkı bir araya getiriyor. Manisa’da gerçekleştirilen bu organizasyon, ziyaretçilerin ve yerel halkın yoğun ilgisini çekmiş durumda.
MANİSA (İGFA) – Manisa’da bu uluslararası festivalin kültürel yönlerini ön plana çıkaran etkinliklerden biri de Manisa Fotoğraf Derneği (MAFOD) tarafından düzenlenen “Mesir’in Renkleri” başlıklı açık hava fotoğraf sergisi oldu. Bu sergi, şehrin önemli caddelerinden biri olan 8 Eylül Caddesi ve Mustafa Kemal Paşa Caddesi boyunca sergilenerek, geçmiş yıllardaki Mesir Festivali anılarının bir koleksiyonunu oluşturuyor. İlgili fotoğraflar, kenti adeta bir açık hava galerisine dönüştürerek, geçmişin coşkusunu bugüne taşıyor.
Serginin vatandaşlara sunduğu, Mesir’in tarihsel coşkusunu kent dokusu içinde deneyimleme fırsatı oluyor. MAFOD Başkanı Nazmi Çaykara, festivalin bu önemli ayağının halkla buluşmasına ilişkin, “Manisa Büyükşehir Belediye’mizin fotoğraf sanatına olan destekleri sayesinde geçmiş yıllarda çekilmiş Mesir fotoğraflarını bir araya getirerek bu sergiyi oluşturduk. İnsanlar açık hava sergisi sayesinde doğayla ve şehirle etkileşim içinde, festivalin ruhunu sokakta yaşıyor” şeklinde ifadelerde bulundu.
Festivalin bir diğer ilgi çekici noktası ise, Tarihi Kurşunlu Han’da düzenlenen etkinlikler oldu. Bu yıl “Mesirden Doğaya, Şifalı Buluşma” temasıyla gerçekleştirilen etkinlik, sosyal girişimci Utku Yılmaz’ın rehberliğinde mesir tütsülerinin hazırlanmasını içerdi. Aromaterapi ve fitoterapi konularına ilgi duyan katılımcılar, mesirin şifalı bileşenlerinden yararlanarak doğal ve ekolojik tütsüler üretme şansı buldu. Utku Yılmaz, çevre dostu malzemelerle tütsü hazırlama yöntemleri sunarak, “Mesir, yalnızca tarihi bir festival değil; aynı zamanda kültürel şifa ve sağlık açısından büyük bir öneme sahip. Yüzyıllardır şifalı bitkilerin tütsü olarak kullanılmasının bu geleneğini yaşatıyoruz” dedi.
Bu yılki festival kapsamında Bülent Koşmaz Parkı’nda kurulan Gastronomi Panayırı, Manisa’nın zengin yemek kültürünü ziyaretçilere sunarak, lezzetli bir atmosfer oluşturdu. Kadın kooperatifleri ve yerel üreticiler tarafından özenle hazırlanmış el emeği ürünlerle birçok yöresel lezzet, festivalin önemli bir parçası haline geldi. Gastronomi etkinlikleri, Manisa’nın kültürel çeşitliliğini ve üretici gücünü tanıtmak için zengin bir içerik sunarak, katılımcılara unutulmaz bir deneyim yaşatmaya devam ediyor.
Festival, her yıl olduğu gibi bu yıl da hem yerel halkın hem de yerli ve yabancı turistlerin yoğun katılımına sahne oldu. Etkinliklerin zengin içeriği, Manisa’nın tarihi ve kültürel mirasını daha geniş bir kitleye tanıtmayı amaçlıyor. Böylece, sadece mesir macununun değil, aynı zamanda kentin diğer değerlerinin de öne çıktığı bir platform oluşturulmuş oluyor. Manisa’nın bu tür etkinliklerle kültürel zenginliğini kutlayarak