Metin Yıldız, Ekrem İmamoğlu ile çekilmiş bir fotoğrafını sosyal medyada paylaştıktan sonra, İmamoğlu ile iletişim kurma çabalarının sonuçsuz kalmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Yıldız, İmamoğlu’nu telefonla aradığını, ancak kendisine dönüş yapılmadığını iddia ederek, bu yüzden İmamoğlu’nun tutuklanmasına sessiz kaldığını belirtti. İlk açıklaması sonrasında Yıldız’a birçok sosyal medya kullanıcısından tepki yağdı. Tepkiler sonucunda Yıldız, ikinci bir açıklama yapma gereği duydu.
‘ÇIKARIM İÇİN OY VERDİM’
İkinci açıklamasında Yıldız, “Daha açık konuşalım, evet çıkarım için oy verdim. Tıpkı herkes gibi,” diyerek durumu net bir şekilde ifade etti. Bu açıklamada, her bireyin farklı çıkarları olduğunu ve bu çıkarların belediye başkanından beklentilerini şeklinde şekillendiğini vurguladı. Herkesin belirli beklentileri olduğunu, bu beklentilerin adalet, temiz bir çevre, trafik sorununa çözüm, iş ya da aş gibi çeşitli konularla ilgili olabileceğini belirtti.
Yıldız, daha önce Beylikdüzü’ne belediye başkanlığı yapmış biri olarak, bu süreçte ne bir soru sorduğunu ne de belediyeden herhangi bir talebi olduğunu ifade etti. Yıldız, Ekrem İmamoğlu’nun “Sanatçılar, her şey çok güzel olacak” diyerek sosyal bir mesaj verdiğini hatırlatarak, bu kişinin yanı sıra sanatçının bir şehirde çekim yapmak için belediye başkanını aramasının mecburi olduğunu dile getirdi. “Film bu ya, sanatsal bir faaliyet” diyerek sanatın doğasında yatan iletişim gerekliliğine dikkat çekti.
Yıldız, “Ben de aradım ne var bunda? Başkanı arayamaz mıyım, kültür aş ile görüşemez miyim? O zaman neden oy verdim? Neden?” diye sorarak, seçmen olarak sanatçılar ve kendisi adına bir şeyler talep etme hakkına sahip olduğunu vurguladı. Hatta, İmamoğlu’nun sanatçının yanında durması gerektiği ifadelerini ekleyerek, destek olup olmayacağının ayrı bir mesele olduğunu, ancak bir sanatçının dinlenmesi gerektiğini öne sürdü.
Gerçekten de, “Evet, sanat yapmak gibi bir çıkar peşinde koştum. Çıkarcıyım, eğer sizler çıkar peşindeyseniz,” diyerek, çıkar kavramını yeniden tanımladı. Gündemdeki bazı sanat olaylarına da değinen Yıldız, TRT’den kovulan bir güzellik yarışması üçüncüsüne sahip çıkılmasına karşılık, pek çok yetenekli sanatçının ve genç insanın göz ardı edildiğini eleştirdi. “Geride kalanların hakkını aramak benim en büyük çıkarım,” diyerek, bu konuda bir farkındalık yaratmak istedi.
Sonuç olarak, Metin Yıldız’ın açıklamaları, sanatçılar ile siyasetçilerin ilişkisini ve çıkarlar üzerine yapılan eleştirileri gündeme taşıdı. Bu durum, toplumda farklı kesimler arasında çıkar ilişkilerinin ne denli karmaşık olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Yıldız’ın açıklamaları, dinleyicilerinden farklı tepkiler alsa da, sanat ve siyaset arasındaki bu diyalogun sürekli devam edeceği bir gerçek olarak ortaya çıkıyor.
Yıldız, eleştirilerinin ve açıklamalarının ardından sosyal medya üzerinden birçok mesaj paylaşarak, sanatçıların mücadelesinin önemine vurgu yapmayı sürdürdü. Bu durum, bireylerin siyasi tercihlerinin arka planında yatan motivasyonları anlamak açısından önemli bir örnek teşkil ediyor. Sonuç olarak, Metin Yıldız, sanatçılar adına bir ses olma çabası içerisinde olduğunu ve bu yolda kendi çıkarlarını da göz önünde bulundurarak hareket ettiğini ifade etmiş oldu.
Öte yandan, bu tür açıklamaların, sanat dünyasında ve halk arasında yaratabileceği etkiler de dikkate alınmalıdır. Metin Yıldız, birçok sanatçının sustuğu bir dönemde sesini duyurduğunda, bu durum toplumun dikkatini çekmiş ve belki de
