MHP lideri Devlet Bahçeli, son açıklamalarında DEM Parti ve TİP milletvekili Ahmet Şık’a yönelik sert eleştirilerde bulundu. Bahçeli, terörle mücadele konusunu ele alarak, milli güç unsurlarının seferber edilmesi gerektiğini vurguladı. Terörle mücadele sürecinin çok boyutlu olduğunu belirterek, stratejik, ekonomik, güvenlik ve diplomatik yönleri bulunan dinamik bir süreç olduğunu ifade etti. Bahçeli ayrıca, terörle mücadelede manevi unsurların öneminin altını çizdi ve sabrın, inancın, metanetin ve moralin önemli olduğunu vurguladı.
15 Ağustos 1984’ten bu yana geçen 14 bin 600 gün içerisinde sivil ve resmi görevlilerin şehit sayısının 14 bin 902 olduğunu belirten Bahçeli, terörle mücadele sürecinde ekonomik kaybın 2,5 trilyon dolara yaklaştığını dile getirdi. Bahçeli, terör örgütlerinin insanlık suçu işlediğini ve Türkiye’nin varoluşsal haklarına saldırdığını açık bir şekilde ifade etti.
Bahçeli, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde terör propagandası yapan milletvekillerinin varlığının kanlı döngünün devam etmesine sebep olduğunu belirtti. Ahmet Şık’a yönelik de sert sözler sarf eden Bahçeli, Ahmet Şık’ı hainlikle suçladı ve Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı düşmanlık içinde olduğunu iddia etti.
Bahçeli, DEM milletvekillerinin devlet hazinesine yıllık maliyetinin 116 milyon 280 bin lira olduğunu ifade etti. Bahçeli, terör örgütleriyle bağlantılı olan DEM’in 2024 yılındaki hazineden alacağı miktarın 658 milyon lirayı bulacağını belirterek, bu durumu eleştirdi. Bahçeli, emeklilerin hakkının terör örgütlerine aktarıldığını dile getirerek, kesin çözüm önerileri sundu.
Ayrıca Bahçeli, Anayasa Mahkemesi’nin yeniden yapılandırılması veya kapatılması gerektiği önerisinde bulundu. Bahçeli, TBMM Genel Kurulu’nda dokunulmazlık sınırlarının çizilmesi gerektiğini vurgulayarak, teröre destek veren kişilere karşı hukuki işlem yapılması gerektiğini belirtti. Bahçeli, milli ve vicdani sorumluluklar çerçevesinde hareket ederek, terörle mücadeleye destek verdiklerini ve şehitleri asla unutmayacaklarını belirtti. Bahçeli, milliyetçi siyaset anlayışıyla devletin bölünmez bütünlüğünü korumayı ve milli değerlere sahip çıkmayı sürdüreceklerini ifade etti.