İtalya’nın Milano şehri, yerel yönetimin aldığı yeni bir kararla belediyeye ait mezarlıklarda gömülü olan insanlara evcil hayvanlarının küllerinin de yanı başında yer alabilmesine olanak tanıdı. Bu yenilik, evcil hayvan sahipleri için önemli bir rahatlık sunacak. Özellikle, sevilen evcil hayvanlarının yanlarında olmasının, kaybedilen bir dost ile olan duygusal bağın devamına yardımcı olacağı düşünülüyor.
Uygulama, yalnızca evcil hayvanlar için geçerli olup, bu kapsama kedi, köpek, kuş, balık, kaplumbağa ve hamster gibi hayvanlar girmektedir. Ancak, üretim amacıyla beslenen çiftlik hayvanları bu uygulamanın dışında kalmaktadır. Bu durum, evcil hayvanların özellikle aile bireyleri gibi görüldüğü İtalyan kültüründe önemli bir yer tutmakta ve kayıpların daha anlamlı bir şekilde anılmasına katkı sunmaktadır.
ÖZEL BAŞVURU ŞARTI
Evcil hayvanlarıyla birlikte gömülmek isteyenlerin veya bu isteği olan yakınlarının, mezar sahipleri olarak önceden özel başvuru yapması zorunlu olacaktır. Hayvanın ölümü sonrası, hayvanın uygun şekilde yakılması ve külleri, ilgili ailenin ya da sahibinin mezarına yerleştirilmesi gerekmektedir. Bu süreç, hayvan sahiplerinin yas sürecinde daha az zorlukla karşılaşmalarına olanak tanımaktadır.
KÜLLERİN SERPİLMESİNE İZİN YOK
Ancak dikkat edilmesi gereken diğer bir husus, evcil hayvanların mezar taşında isim, doğum ve ölüm tarihi ya da fotoğraflarının yer almasına izin verilmemesidir. Bunun yerine, mezar sahibinin mezar taşına sadece evcil hayvanı ile birlikte göründüğü bir fotoğraf konulabilecektir. Bu uygulama, duygusal bir hatıra paylaşımına olanak sağlarken, kurallar dahilinde kalınmasına dikkat etmektedir.
Ayrıca, hayvanların küllerinin mezar alanına serpilmesi veya herhangi ortak depolara konulması da yasaklanmıştır. Bu, her evcil hayvanın kendi yerinde, sahibine en yakın olan noktada huzur içinde kalmasını sağlama amacı taşımaktadır. Bu durum, ailelerin duygusal bağlarını sürdürmesi açısından kayıplarını daha anlamlı hale getirecektir.
Milano’da hayata geçirilen bu uygulama, diğer bölgelerde de benzer düzenlemelerin yapılabileceğine dair bir örnek teşkil edebilir. Böylece, sevilen dostların anısını yaşatmanın yolları arayan hayvan sahipleri için bir umut ışığı olacaktır. İnsanların hayatında önemli bir yer tutan evcil hayvanların, yaşamlarının sona ermesinin ardından da huzur bulabilmesi, bu anlaşmanın en güzel taraflarından biridir. İlerleyen günlerde benzer uygulamaların diğer şehirlere ulaşıp ulaşmayacağı ise merak konusu. Bu tür yeniliklerin, insanların hayatına olan etkisi ve hayvanlarla kurulan bağı güçlendirmesi bakımından oldukça kıymetli olduğu aşikardır.
