Mısır Maliye Bakanı Muhammed Maıyt, Kızıldeniz’deki gerilimin neden olduğu kriz sonucunda ülkenin Süveyş Kanalı gelirlerinde %60’a varan bir düşüş yaşandığını açıkladı. Bu durumun, ekonomik ve ticari durgunluk ile küresel krizlerin enflasyonist etkileriyle mücadelede uygulanan kısıtlayıcı politikaların Mısır’ın vergi ve vergi dışı gelirlerini olumsuz etkilediğini de belirtti. Bakan Maıyt, Kızıldeniz’deki gerginliklerin Süveyş Kanalı gelirlerini önemli ölçüde azalttığını ve kamu harcamalarının arttığı tahminlerinin bulunduğunu vurguladı.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ise Suveyş Kanalı gelirlerinde yaşanan azalışın %40 ile %50 arasında olduğunu açıklamıştı. Dünya genelinde yılda yaklaşık 10 milyar dolar gelir elde edilen Suveyş Kanalı, Avrupa ile Asya arasındaki en kısa nakliye yolunun yanı sıra Mısır’ın önemli döviz kaynaklarından biri olarak kabul ediliyor.
Kızıldeniz’deki durum ise endişe verici. Yemen’deki İran destekli Husiler, Gazze’deki saldırılarına karşı İsrailli şirketlere ait ticari gemilere saldırılar düzenliyor ve bu gemilere el koyuyor. Bu durum, Kızıldeniz’deki seferlerin durmasına ve küresel deniz ticaretinin güvenliğinin tehlikeye girmesine sebep oluyor. ABD, bu tehdide karşı harekete geçerek bir deniz görev gücü oluşturdu ve Husi güçlerine karşı müdahalede bulunmaya başladı.
AB ise Kızıldeniz’de seyrüsefer güvenliğini sağlamak amacıyla Aspides misyonunu başlattı ve İtalya da bu misyona katılarak taktik komutayı üstlendi. Süveyş Kanalı, Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rota olduğundan küresel ticaretin büyük bir kısmı buradan gerçekleşiyor. Ancak, yaşanan kriz ve gerginlikler nedeniyle bu önemli suyolundaki güvenlik endişeleri artmış durumda.
Sonuç olarak, Mısır ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerin yanı sıra Kızıldeniz’deki gerginliklerin küresel deniz ticaretini de etkilemeye başladığı görülüyor. Suveyş Kanalı gelirlerinde yaşanan düşüş ve ticari gemilere yönelik saldırılar, geniş çaplı uluslararası işbirliği ve müdahale gerektiren bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.
