Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) üzerine yapılan büyük artış, araç sahiplerini zor durumda bırakmakla kalmayıp, memur ve emeklilere yönelik beklentilerin altında kalan maaş artışlarıyla birlikte, gelir adaleti konusunu yeniden gündeme getirmiştir. 1 Ocak 2025 tarihi itibarıyla uygulamaya konulan yüzde 43,93 oranındaki MTV zammı, Türkiye genelindeki tüm araç segmentlerini etkilemiş ve araç sahiplerinin ödeyeceği yeni vergi tutarları netleşmiştir. Bu kapsamda, en düşük MTV 3 bin 372 TL, en yüksek MTV ise 16 bin 330 TL olarak belirlenmiştir.
Yüksek oranlı bu vergi artışı, vatandaşların bütçesine ciddi bir yük getirdiği gerekçesiyle eleştirilmiştir. Özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, vergiler üzerinde yüzde 80’e kadar indirim yapma yetkisine sahip olmasına karşın bu yetkisini kullanmamış olması, toplumda yoğun bir eleştiri oluşturmuştur. 2023 yılında yeniden değerleme oranı yüzde 122,93 olarak belirlenmiş, ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl MTV oranını sadece yüzde 61,5 olarak uygulamıştır. Bu durum, birçok kişi tarafından, vergi adaletsizliği olarak yorumlanmaktadır.
MTV’DEKİ ZAM YAĞMURU MEMUR VE EMEKLİYİ VURMAYACAK
MTV’deki yüksek artışa kıyasla, emekliler ve memurlar için ocak ayında yapılacak maaş artışları oldukça sınırlı kalmaktadır. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından yayımlanan Piyasa Beklentileri Anketi’nde belirtildiği üzere, aralık ayı enflasyonunun yüzde 1,72 gelmesi durumunda, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin maaşlarına yüzde 16,47, memurlar ve memur emeklilerinin maaşlarına ise yüzde 12,23 oranında bir artış yapılması ön görülmektedir. Bu artışlarla birlikte, en düşük memur maaşı 39 bin 205 TL’den 44 bin TL’ye, memur emeklisi maaşı ise 17 bin 588 TL’den 19 bin 739 TL’ye yükselecek. En düşük emekli maaşı da, taban maaşa uygulanacak enflasyon farkıyla birlikte 14 bin 500 TL’ye ulaşacaktır.
MTV’ye yapılan zamma karşılık, memur ve emeklilere uygulanan bu düşük oranlı maaş artışları, dar gelirli kesimler üzerindeki ekonomik yükün arttığı yönündeki eleştirileri körüklemektedir. Her geçen gün değer kaybeden maaşlar, bu kesimlerin yaşam standartlarını olumsuz etkilemektedir. Bu durum, toplumun içinde bulunduğu ekonomik sıkıntının ve gelir adaletsizliğinin daha görünür hale gelmesine neden olmaktadır. Halk arasında bu gibi uygulamalara yönelik memnuniyetsizlik artarken, özellikle dar gelirli ve emekli vatandaşlar, geçim sıkıntısı ile karşı karşıya kalmakta ve bu durum toplumsal huzursuzluğa yol açmaktadır.
Sonuç olarak, Motorlu Taşıtlar Vergisi’nde meydana gelen büyük artış ve memur ile emekli maaşlarındaki düşük düzeydeki zam, Türkiye’deki gelir adaletini sağlamada büyük bir engel teşkil etmektedir. Bu durum, devletin sosyal adaleti sağlama yükümlülüğünü yerine getirmediği yönünde eleştirileri beraberinde getirmektedir. Ekonomik dengeyi sağlamak adına, bu konuların devlet yönetimi tarafından daha ciddi bir şekilde ele alınması gerekmektedir.