30 Ocak 2023 tarihinde, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden gelen mübadil torunları İzmir’de düzenlenen bir etkinlikte bir araya geldi. Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, 1923 mübadelesinin 102. yıl dönümünü “Vatan’dan Vatan’a Yolculuk” temalı program ile kutlamaya karar verdi. Etkinlik, mübadillerin o dönemde İzmir’e gemilerle gelişlerini canlandırmak amacıyla Konak’tan Urla’ya yapılan bir vapur yolculuğuyla başladı.
Etkinliğin bu ilk etabı sırasında, o yılların atmosferini daha iyi yansıtmak için “Gülcemal” adlı bir pankart asıldı. Yolculara testilerle su dağıtılırken, yiyecek olarak ise “Görle” adı verilen yağsız ve tuzsuz lezzetler ikram edildi. Bu uygulamalar, o dönemde seyahat edenlerin karşılaştıkları durumları simgeleme amacı taşımaktaydı. Vapur yolculuğu, tarihî bağları canlandırarak katılımcılara nostaljik bir deneyim sundu.
Urla’ya varıldığında, mübadil torunları gemiden tek tek inerek sağlık kontrolünden geçirildi. Katılımcıların isimleri ve geldikleri yerler kaydedildi, bu süreçle geçen günlerde yaşanan zorluklar sembolik bir şekilde yeniden canlandırılmaya çalışıldı.
Etkinlik, mübadillerin İzmir’e ilk ayak bastığı yer olarak bilinen Urla Karantina Adası Taaffuzhane’ye yapılan duygusal bir ziyaretle devam etti. Burada mübadil torunları, Buca Belediye Başkanı Görkem Duman ve Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan tarafından sıcak bir şekilde karşılandı. Bu buluşma, geçmişle olan bağları yeniden kurmak ve mübadil torunlarının yaşadığı tarihî süreci hatırlatmak adına önemliydi.
Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, etkinlikte yaptığı konuşmada, mübadil evladı olarak bu tür bir organizasyonu düzenlemenin kendisi için büyük bir onur olduğunu ifade etti. Duman, “Selanik, Girit ve onlarca farklı Rumeli ilinden Anadolu’nun değişik köylerine dağılan mübadillerin asil evlatları, sizi İzmir’de, Urla’da ve Buca’da yine sizin gibi bir mübadil evladı olarak misafir etmekten onur duyuyorum,” dedi. Bu sözler, mübadil torunlarının bir araya gelerek oluşturdukları dayanışma ve birliği pekiştirme amaçlıydı.
Duman, konuşmasına devam ederek mübadillerin yaşadığı zorluklara dikkat çekti. “Deniz aşırı ülkelerden İzmir’e gelen yolcu gemileri bu liman açıklarında uzun süre bekletilirmiş, yani karantina gemide yapılırmış. 1867 yılında Fransızların teknik desteği ile bu Karantina Adası ilk kabul yeri olmuştur. Bu ada, Büyük İskender’in yaptırdığı yolla ana karaya bağlanmıştır. Adanın etrafı sığ olduğu için gemilerin yanaşamaması, bu koşullar altında kaçak yolcu indirilmesi planlanmış ve böylece filikalarla yolcular adaya taşınmış. İşte biz mübadiller de deniz aşırı geldiğimiz için vatandan vatana gelsek de tifo, tifuz, veba ve kolera gibi hastalıklara karşı tedbir maksatlı sağlık kontrolünden geçmişiz,” dedi.
Etkinlik, üç gün boyunca gerçekleştirilen birbirinden çeşitli etkinliklerle devam etti. Bu kapsamda, mübadil torunları arasında tanışma ve kaynaşma fırsatı oluştu. Geçmişle olan bağları yüceltirken, yeni arkadaşlıkların, dayanışma ortamlarının ve tarih bilincinin gelişimine de katkı