Müge Anlı, gündüz kuşağındaki programlarıyla tanınan bir televizyon sunucusudur. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise Türkiye’nin içişleri bakanıdır. Yerlikaya, 14 Haziran tarihinde SÖZCÜ yazarı Saygı Öztürk’e yaptığı açıklamada gündüz kuşağı programları hakkında eleştirilerde bulunmuştur. Yerlikaya, bu tür yayınların etik değerlerden sapmalar içerdiğini ve herkesin önünde konuşulması gereken konuların olmadığını belirtmiştir. Adaletin tecelli etmesi ve suçların aydınlatılması konularının İçişleri Bakanlığı ya da Adalet Bakanlığı’na ait olduğunu ifade etmiştir.
Müge Anlı ise bu açıklamalara cevap olarak dünki programında bazı dikkat çekici ifadeler kullanmıştır. Anlı, kimseyi isim vermeden konuştuğunu ve bu nedenle bir hata yaptığını belirtmiştir. Ancak kendisine bir şey söylendiğinde cevap verme prensibine sahip olduğunu ifade etmiştir. Anlı’nın sözleri, basında İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı hedef aldığı şeklinde yorumlanmıştır.
Bugünkü programında bu iddialara yanıt veren Müge Anlı, isim vermeden konuşmanın bir hata olduğunu kabul etmiştir. Kendisine bir eleştiri geldiğinde isim ve soyadıyla cevap vereceğini belirten Anlı, hiç kimsenin İçişleri Bakanı Yerlikaya ile arasına girmesini istemediğini vurgulamıştır. Anlı, İçişleri Bakanı Yerlikaya’nın Gaziantep Valiliği döneminden tanıdığını ve gerektiğinde telefonla arayarak görüşlerini iletebileceğini ifade etmiştir.
Bu gelişmeler, Türkiye’de gündüz kuşağı programlarının yarattığı tartışmalara ve medya ile siyaset arasındaki ilişkilere dair önemli bir örnek olarak karşımıza çıkmaktadır. Müge Anlı ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya arasındaki bu polemik, basında geniş şekilde yer bulmuş ve kamuoyunun dikkatini çekmiştir. Anlı’nın konuşmaları, hem programında hem de sosyal medya platformlarında geniş yankı uyandırmış ve farklı yorumlara neden olmuştur. Sonuç olarak, medya ve siyaset ilişkilerinin hassas bir denge üzerinde olduğu ve her iki tarafın da dikkatli olması gerektiği bir kez daha ortaya çıkmıştır.
