Muharrem İnce, Memleket Partisi Genel Başkanı olarak, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) Instagram’a erişim engeli getirmesini sert bir şekilde eleştirdi. İnce, Instagram hesabından yaptığı paylaşımda, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı etiketleyerek duruma tepki gösterdi. İnce, “Instagram’a erişim engeli getirme saçmalığı da neyin nesi? Çok canın sıkıldıysa kendi Instagram hesabını kapat, hem sen hem de biz rahat edelim!” sözleri ile tepkisini dile getirdi.
BTK’nın aldığı kararın gerekçesi ve detayları hakkında net bir bilgi olmamakla birlikte, İnce’nin tepkisi sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Instagram’a erişim engeli konusunda Türkiye’de sık sık tartışmalar yaşanmakta ve sosyal medya platformlarına yönelik sansür uygulamaları eleştirilmektedir. İnce’nin yaptığı açıklama da bu eleştirilere destek veren bir nitelik taşımaktadır.
Siyasetçiler arasındaki karşılıklı atışmalar ve eleştiriler sıkça gündeme gelmekte ve kamuoyunun dikkatini çekmektedir. Muharrem İnce’nin Instagram erişim engeli konusundaki sözleri de bu çerçevede önemli bir yer tutmaktadır. İnce, eleştirilerini açık bir şekilde dile getirerek, hükümetin sosyal medya platformları üzerindeki kontrolünü sorgulamaktadır.
İnce’nin açıklamaları, siyasi arenadaki gerilimi artırmış ve kamuoyunda farklı görüşlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Instagram erişim engelinin vatandaşların iletişim özgürlüğünü kısıtladığı yönündeki eleştiriler de İnce’nin tepkisiyle desteklenmiştir. Sosyal medya, günümüzde bireylerin bilgiye erişim ve ifade özgürlüğü açısından önemli bir platform olması sebebiyle, bu tür engellemeler geniş kitlelerin dikkatini çekmektedir.
Sonuç olarak, Muharrem İnce’nin BTK’nın Instagram’a erişim engeli getirmesine yönelik eleştirileri, siyasi atmosferdeki gerilimi ve sansür tartışmalarını yeniden gündeme getirmiştir. Siyasetçiler arasındaki polemiklerin ve sosyal medya platformlarına yönelik sansür uygulamalarının demokratik bir toplumda tartışılması gereken önemli konular olduğu açıktır. İnce’nin tepkisi, bu konularda toplumsal farkındalığın artmasına ve ifade özgürlüğünün korunmasına yönelik bir adım olabilir.