İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve MEDYA AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun arasında önemli bir tartışma yaşandı. Bu tartışmanın merkezinde ise, Sabah gazetesinin yayımladığı bir haber yer aldı. Murat Ongun, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, söz konusu haberi kesin bir dille yalanladı.
Ongun, sosyal medya paylaşımında şu ifadeleri kullandı: “Sabah Gazetesi yalana ve iftiraya doymuyor.” Bu sözlerle, gazetenin kendisiyle ilgili haberlerinin gerçek dışı olduğunu vurgulamak istedi. Ongun’un dikkat çektiği nokta, yeni tutuklanan bir iş insanı olan Kaan Ketenci ile ilgili olan bilgiydi. Sabah gazetesinde, Ketenci’nin Murat Ongun ile doğrudan bağlantılı olduğuna dair ifadeler yer almakta ve işlerin paylaşımı ile ödemeler konusunda birlikte hareket ettikleri iddia edilmekteydi.
Murat Ongun, bu iddialara yanıt vererek, “Kaan Bey’i hayatımda hiç görmedim, hiçbir araya gelmedik, telefonla dahi konuşmadım” şeklinde net bir açıklama yaptı. Bu ifadeler, iddiaların kesinlikle asılsız olduğunu ortaya koyuyor. Ongun, devlete ait olan bilgi ve belgelerin bu tür iddiaların doğruluğunu kolayca ortaya koyabileceğini belirterek, bu durumun kendisi için önemli bir savunma unsuru olduğunu ifade etti.
Ongun’un bu açıklamaları, hem sosyal medyada hem de kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Bu tür yalan ve iftira içerikli haberlerin yayılması, toplumda büyük bir güvensizlik yaratmakta ve birçok insanın itibarını zedelemekte. Ongun, bu tür haberlerin asıl amacını sorgularken, kendisinin ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin itibarını koruma çabasını da ortaya koymuş oldu.
Sonuç olarak, Murat Ongun’un yaptığı bu açıklamalar, hem gazetecilik etiği açısından hem de toplumda yalan haberlerin etkisi üzerine düşünmemiz gerektiğini gözler önüne seriyor. Özellikle sosyal medya çağında, haberlerin doğruluğunu teyit etmeden paylaşmanın getirdiği sonuçlar, son derece ciddiye alınması gereken bir mesele olarak karşımıza çıkıyor.
