Ankara Milletvekili Mustafa Nedim Yamalı, 25 Ekim 2023 tarihinde Gelecek Partisi’nden istifa ederek AK Parti’ye katıldığını duyurdu. Yamalı’nın rozetini, AK Parti Grup Toplantısı’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan taktı. Bu gelişme, siyasi arenada önemli bir değişim olarak yorumlandı.
Yamalı, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’na katılarak partisine olan yeni bağlılığını ve siyasi hedeflerini açıkladı. Toplantıdan önce bir gazetecinin “AK Parti, sizin aşina olduğunuz bir parti” şeklindeki sorusuna Yamalı, “Muhafazakar camiada birbirine yakın siyasi oluşumların ve damarların bir arada olması gerektiğine inanıyoruz. Tekrar bu saflarda mücadeleye devam edeceğiz.” yanıtını verdi. Bu sözler, Yamalı’nın siyasi bağlarını ve inançlarını vurgulayan bir açıklama niteliği taşıyordu.
Daha önce, Yamalı, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı bir duyuruda, “Kuruluşundan bu yana görev aldığım Gelecek Partisi üyeliğinden bugün itibarıyla istifa ediyorum. Genel Başkanım Sayın Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’na çalışmalarım sırasında verdikleri destekten dolayı teşekkür ediyor, tüm partili arkadaşlarıma başarılar diliyorum.” ifadelerine yer verdi. Bu açıklama, Yamalı’nın Gelecek Partisi’ne olan bağlılığını sonlandırma kararının ardındaki nedenleri gösteren bir belirsizliği beraberinde getirdi.
Bununla birlikte, Yamalı’nın istifası, TBMM’deki Saadet-Gelecek Grubu’nun durumunu da etkiledi. Mustafa Nedim Yamalı’nın partisini terk ettikten sonra, Saadet Partisi Grubu’nun içinde kalan milletvekillerinin sayısı 20’nin altına düştü. Meclis içtüzüğüne göre, siyasi partilerin grup kurabilmesi için en az 20 milletvekiline sahip olmaları gerekmektedir. Yamalı’nın ayrılması, bu durumu doğrudan etkileyerek Saadet-Gelecek Partisi’nin TBMM’deki grubu düştü.
Grup düştüğü için, Saadet-Gelecek Partisi’nin planlanan Genel Kurul oturumunda görüşülecek olan araştırma önergesinin gündeme alınamayacağı belirtildi. Ayrıca, Saadet-Gelecek Partisi’nin milletvekili sayısı 20’ye tamamlanamazsa, 26 Ekim 2023 tarihinde gerçekleşmesi beklenen grup toplantısı da iptal edilecektir. Bu gelişmeler, siyasi gruplar arasındaki denge ve güç mücadelesinin ne denli kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Sonuç olarak, Yamalı’nın AK Parti’ye katılması, sadece kişisel bir siyasi seçim değil, aynı zamanda Türkiye’deki muhalefet bloğu ve siyasi denge üzerinde önemli etkileri olan bir olaydır. Yasal ve siyasi boyutlarıyla sürükleyici bir gündem maddesi haline gelen bu istifa, Türkiye’nin siyasi ortamındaki değişimlerin de bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Yamalı’nın kararının ardından oluşacak yeni siyasi dinamikler, özellikle Muhafazakar camiadaki birlikteliği ve güç ilişkilerini etkileyebilir.
