2019 yılında, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını, global ekonomik yapıyı köklü bir şekilde sarstı. Salgının getirdiği zorluklarla birlikte pek çok sektör iflaslar yaşarken, bu ekonomik kriz sonrası dönem olan 2023-2024 yıllarında da iflasların artması devam etti. Özellikle nakliye sektörü, pandemi sonrası ekonomik daralma ile artan operasyonel maliyetler nedeniyle derin sıkıntılar içerisindeydi.
BİNLERCE ŞİRKET FAALİYETLERİNİ DURDURDU
Yapılan araştırmalar, 2023 yılında yaklaşık 88.000 nakliye şirketinin faaliyetlerini durdurduğunu açıkça ortaya koyuyor. Yine Freight Caviar’ın verilerine göre, aynı yıl 8.000 yük komisyonculuğu firması da piyasadan çekildi. TruckInfo.net’in verdiği bilgilere göre, 2024 yılı itibarıyla nakliye sektöründe 10.000 taşıyıcı daha küçülerek ya da iflas ederek pazarın dışına çıktı.
Bu büyük kayıpların ardından, sektördeki birçok büyük firma operasyonlarını küçültme ve faaliyetlerini azaltma kararı aldı. Ekonomik zorluklar, hem küçük hem de büyük ölçekli firmalar için sıkıntı yaratmaya devam etti.
Geçtiğimiz yıl, Illinois eyaletine bağlı Mighty Move Transportation, Ekim 2024’te tasfiye başvurusunda bulunarak iflas etti. Şirket, 75 sürücü ve 70 güç ünitesine sahip olmasına rağmen; çeşitli dava ve mali sorunlar nedeniyle faaliyetlerine son vermek zorunda kaldı. Bu durum, sektördeki bu zorlukların boyutunu gözler önüne serdi.
LTI TRUCKİNG SERVİCES’IN İFLASI
Son zamanlarda, büyük bir nakliye ve lojistik firması olan LTI Trucking Services, 2 Nisan’da yaptığı önemli bir açıklama ile operasyonlarını durduracağını duyurdu. Madison, Illinois’de faaliyet gösteren bu şirket, yaklaşık 250 sürücüsüne bu zor kararı iletti. Şirketin sürücülere gönderdiği mesajda şu ifadeler yer aldı: “Tüm olası seçenekleri tükettikten ve koşullarımızı dikkatlice değerlendirdikten sonra, LTI Trucking Services’ı kapatma yönünde zor bir karar aldık.”
Sürücülere yapılan açıklamada, işten çıkarılan personelin hemen evlerine gönderileceği ve son maaşlarının ödeneceği ifade edildi. LTI Trucking Services, ayrıca sürücülere “Herkesin hak ettiği fonları alacağına söz veriyoruz” diyerek, bu zor süreçte onlara destek olacağını belirtti. Ancak şirket, iflas koruması için başvuruda bulunup bulunmayacağını henüz açıklamadı ve bu durum, çalışanlar ve sektördeki diğer paydaşlar için belirsizlik yarattı.
Sonuç olarak, koronavirüs salgını sonrası dönem, nakliye sektörü açısından tam anlamıyla bir kriz dönemi haline geldi. Ekonomik zorluklar, iflas eden şirketlerin sayısının artmasına yol açarken, sektördeki firmalar kendilerini nasıl sürdüreceklerine dair belirsizliklerle dolu bir süreçle karşı karşıya kalıyor. Gelişmelerin, sektördeki şirketler ve çalışanlar üzerindeki etkisi, önümüzdeki yıllarda daha belirgin şekilde kendini gösterecek gibi görünüyor.
Sektörde yaşanan sıkıntılar, sadece büyük firmaları değil, aynı zamanda küçük ve orta ölçekli işletmeleri de etkiledi. Krizin derinliği, özellikle bağımsız taşımacılık yapan kişileri zor durumda bıraktı ve birçok kişi işlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldı. Eğer bu süreçte etkin çözümler geliştirilmezse, önümüzdeki yıllarda daha fazla iflasın yaşanması muhtemel.
Ekonomik daralmanın yavaş yavaş aşılmaya çalışılması, nakliye sektörü ve genel olarak ticaret hayatı için büyük önem taşıyor. Bu krizin, sadece bir geçiş dönemi değil; aynı zamanda daha
