Niğde Valiliği’nde gerçekleştirdiği ziyaretten sonra gazetecilere açıklamalarda bulunan Göktaş, Narin Güran cinayetiyle ilgili süreçte bakanlık olarak aktif rol üstlendiklerini ifade etti. Göktaş, Diyarbakır Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü aracılığıyla hemen ilk andan itibaren bu davaya dahil olduklarını belirtti. “Bakanlığımız gerekli tüm çalışmalarda, adım adım yer aldı. Hiçbir karar, tabii ki, Türkiye’nin evladı Narin’i geri getiremez.” diyen Göktaş, bakanlık olarak hukuki süreci dikkatle takip ettiklerini vurguladı.
Göktaş, üç sanıkla ilgili verilen ceza kararının kendilerine bir nebze olsun teselli kaynağı olduğunu aktararak, şunları ekledi: “Bakanlık olarak hem ilk hem ikinci davaya avukatlarımızla müdahil olduk. Tüm aşamada da orada avukatlarımız etkili bir savunma gerçekleştirdi.” Ayrıca, mahkeme tarafından yeni bir kararın verildiğini hatırlatırken, bunun gerekçeli kararının beklenildiğini açıkladı. Göktaş, bu nedenle mahkemenin gerekçeli kararı geldikten sonra itiraz edeceklerini özel olarak ifade etti.
Nevzat Bahtiyar hakkında verilen 4,5 yıl hapis cezasının infaz sistemindeki çarpıklıkları gündeme getirdiğini belirtmekte yarar var. Bu ceza, yalnızca 1 yıl yatacak olan bir mahkumiyettir. Göktaş, “Gerekçeli kararın 1 ay içinde açıklanması bekleniyor.” diyerek, bu sürecin önemine dikkat çekti. Avukat ve hukukçu Şükrü Aksu ile Kadriye Güçlü Sakarya da CNN TÜRK canlı yayınında bu konuyu yorumladı. Aksu, mahkemenin verdiği karar için “Eğer Narin Güren, öldürülme anında orada bulunup müdahalede bulunmamışsa, bu kişi yardım eden sıfatıyla ceza alabilir.” diyerek, Narin’in durumu üzerinde durdu. Aksu, bu durumda alacağı cezanın 15 ila 20 yıl arasında olabileceğini ifade etti.
Hukukçu Kadriye Güçlü Sakarya ise, Narin cinayetinde itirafçı olan kişinin, yalnızca sıkıştırılınca konuşmaya başladığını vurguladı. “Maalesef ki bu bütün Türkiye’yi yaralayan hadisedeki tek itirafçı, kendi isteğiyle itiraf etmedi.” diyerek, infaz yasalarına göre infaz süresi içinde verilen ceza ile ilgili bilgi aktardı. Kendisi de infaz yasalarının durumunu ele alarak, “Bu Nevzat dediğimiz kişi, insan demeye de dilim varmıyor” dedi.
Güçlü Sakarya, Nevzat’ın mahkemedeki delillerden değerlendirilerek suçlu bulunmuş olabileceğini fakat cinayeti işlemediği kanaatini savundu. Yine de bu kişinin 19 gün boyunca 8 yaşındaki bir kızı çuvala koyarak, ağzını bağlayıp derenin içerisine bırakmasının çok ağır bir eylem olduğunu belirtti. “Bir sene sonra aramızda olacak,” ifadesiyle Nevzat’ın serbest kalacak olmasının toplumda yaratacağı rahatsızlığa dikkat çekti.
Son olarak, konuyla ilgili değerlendirmeler yapan Sakarya, “Nevzat’ı savunanlar ve masum olduğuna inananlar varsa, bu durumdan rahatsız olanların umarım yakınına gelmez.” şeklinde bir yorumda bulundu. Bu açıklamalar, Göktaş’ın durumu, verilen cezalar ve hukuki süreçler hakkında daha geniş bir perspektif sunarken, toplumun adalet arayışının önemini vurguladı.