Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde, 19 gün boyunca kaybolduktan sonra öldürüldüğü anlaşılan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cinayetiyle ilgili yürütülen soruşturma devam ediyor. Bu soruşturma kapsamında tutuklu olarak yargılanan ağabey Enes Güran’ın kolunda görülen ısırık izleri ve göz çevresindeki morluklar dikkat çekti. Olayın hukuki süreci, Narin’in cinayetinden sonra ortaya çıkan yeni görüntülerle yeniden tartışma konusu oldu.
Cinayet davasının ilk duruşması 7 Kasım 2023 tarihinde başladı. Bu duruşmada sanık Enes Güran ve tanıkların ifadeleri dinlendi. Mahkeme heyeti, davayı 26 Aralık 2023 tarihine erteledi. Duruşma esnasında gerçekleşen olaylar ve mahkemedeki tartışmalar, davanın seyrini etkileyebilecek önemli detaylar içeriyor. Özellikle, mahkemeye sunulan görüntülerin delil olarak değerlendirileceği bilgisi, duruşma öncesinde kamuoyunda büyük bir merak uyandırdı.
7 Kasım’daki duruşmada, Diyarbakır Barosu avukatlarından Aydın Özdemir, Enes Güran’a kolundaki ısırık izinin nasıl oluştuğunu sormuş ve Enes, kolunu nasıl ısırdığını göstermek durumunda kalmıştı. Ayrıca, Güran, kolundaki ısırık izinin hala belirgin olduğunu belirtirken, sırtındaki izlerin ise Nevzat Bahtiyar’ın ahırında bulunan çivi ve tahtalardan kaynaklandığını savundu. Enes Güran, bu izlerin mısır tarlasında meydana gelmediğini ifade etti.
“Narin’in öldürüldüğünü cezaevinde öğrendim. Onun ölümünü duyduğumda şok oldum” diyen Enes Güran, duruşma sırasında “Cezaevinde başımı sürekli duvarlara vurduğumu, yüzüme tokat attığımı siz gördünüz mü?” şeklinde ifadeler kullanarak savunmasını yaptı. Bu aşamada, mahkemede sunulan kanıtların yanı sıra, Enes Güran’ın ruhsal durumu da merak ediliyordu.
Olayı değerlendiren Adli Tıp Uzmanı Mehmet Görgülü, CNN TÜRK canlı yayınında yaptıkları incelemeleri açıkladı. Görgülü, 8 yaşındaki Narin Güran’ın çene boyutlarının belirli olduğunu ve Enes Güran’ın çene yapısının da dikkatle incelendiğini ifade etti. Ayrıca, anne ve Enes’in diş izlerinin alındığını belirtirken, ısırık izinin silinmeye başlamış olduğunu vurguladı. Isırık izi incelendiği dönemde mevcut olan izlerin gerilediğini belirten Görgülü, kesin kimliklendirme yapılmasının zor olduğunu aktardı.
Görgülü, uygun tıbbi ölçümlerin alınması durumunda kimliklendirme yapılabileceğini ifade etti. Ancak, mevcut durumda ısırık izlerinde gerileme olduğundan, bu sürecin başarıyla tamamlanmasının zor olduğunu dile getirdi. Adli Tıp Kurumu’nun konuyla ilgili deneyimli ekiplerinin, eğer uyum tespit edebilmiş olsalardı, bu durumu mutlaka raporlayacaklarını belirtti.
Bu olay, sadece bir cinayet davası olarak değil, aynı zamanda Türkiye’de çocukların korunması ve adalet sisteminin işleyişi açısından da önemli bir tartışma yaratmaktadır. Duruşmanın gelişmeleri ve elde edilen delillerin nereye varacağı, hem kamuoyunu hem de yargı sistemini yakından ilgilendiren bir durum olmuştur.
