Arama Kurtarma Derneği’nin (AKUT) kurucusu ve eski başkanı olan Nasuh Mahruki, günümüzde sosyal medyadaki siyasi eleştirileriyle dikkat çeken bir figür haline gelmiştir. 20 Kasım 2024’te, Yüksek Seçim Kurulu’nu (YSK) hedef alan sosyal medya paylaşımları nedeniyle İstanbul’da gözaltına alındı. Mahruki, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na çıkarak ifadesini verdikten sonra, tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi.
İSTANBUL (İGFA) – Mahruki, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlarda, kamuoyunu yanıltıcı bilgiler yaydığı ve yargı organlarını küçümseyici ifadeler kullandığı gerekçesiyle suçlamalarla karşı karşıya kaldı. Savcılık kendisi için ‘yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ ve ‘yargı organlarını aşağılama’ suçlamalarını yöneltti. Mahruki, bu durumla ilgili gelişmeleri sosyal medya hesabından duyurarak, sürecin şeffaflığını sağlamak adına kamuoyunu bilgilendirdi.
Mahruki’nin Twitter hesabında yaptığı paylaşımında, “Dün Savcı belli oldu, bu sabah Savcılığa geldim ve ifade verdim. Gayet iyi geçti görüşme ancak tutuklanmaya sevk edildim. Hakimin karşısına çıkmayı bekliyorum,” ifadelerini kullanarak durumu aktarmıştır. Ayrıca, Türkiye’nin hukuki durumuna ait kaygılarını dile getiren Mahruki, hukuk alanında yaşanan sorunları vurgulayarak, “Hukukun Üstünlüğü Endeksinde 173 ülke arasında 148. ülke, 45 Avrupa ülkesi içindeyse sondan ikinci ülke ve Seçim Dürüstlüğü Endeksinde 165 ülke arasında 123. ülke seviyesine düşürülen canım Türkiyem’den hukuk manzaraları,” sözleriyle ülkesinin içinde bulunduğu durumu eleştirmiştir.
Mahruki’nin Yüksek Seçim Kurulu’yla ilgili paylaşımları ve görüşleri, onu dikkat çekici bir hale getirmiş ve toplumda tartışmalara yol açmıştır. Özellikle politik tavırları ve cesur yaklaşımı, birçok kişi tarafından takdir edilse de bazı çevreler tarafından eleştiri konusu olmuştur. Tutuklanması, Türkiye’deki ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden gündeme getirmiştir. Pek çok sosyal medya kullanıcısı, bu olayın hukukun üstünlüğü ve bireysel özgürlükler açısından olumlu bir şekilde sonuçlanmasını umuyor.
Mahruki’nin tutuklanması sonrasında, birçok kişi desteklerini sosyal medya aracılığıyla iletmekte ve durumu takip etmektedir. Toplum, bu olayın ardından, yargı bağımsızlığı ve ifade özgürlüğü konularında daha fazla tartışma başlatabileceği düşüncesindedir. Mahruki’nin yaşadığı bu süreç, sosyal medyanın etkisi ve yasal düzenlemelerin doğası üzerine sorgulamaları da beraberinde getirmiştir. Türkiye’deki yargı sistemi ile toplumsal olaylar arasındaki ilişki bir kez daha gözler önüne serilmiştir.
Sonuç olarak, Nasuh Mahruki’nin tutuklanması, yalnızca kişisel bir durum değil, aynı zamanda Türkiye’deki ifade özgürlüğü, siyasi eleştiri ve yargı bağımsızlığı üzerine geniş bir yelpazede tartışmaların yeniden alevlenmesine provokasyon yapmaktadır. Sosyal medya kullanıcılarının bu olayı izleme ve paylaşımlarını sürdürme şekli, gelecekte benzer durumların nasıl gelişeceğine dair ipuçları barındırmaktadır.