NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, 24 Ekim 2023 tarihinde Belçika’nın başkenti Brüksel’de, Carnegie Europe adlı düşünce kuruluşu tarafından düzenlenen bir etkinlikte basın karşısına geçti. Rutte, NATO’nun en önemli önceliğinin savunma üretimini ve harcamalarını artırmak olduğunu vurguladı. Konuşmasının ilerleyen bölümlerinde, “Bu, hepimizin daha hızlı ve daha sert olmasını gerektiriyor. Bu, savaş dönemi zihniyetine geçme ve savunma üretimimiz ile savunma harcamalarımızı turboşarj etme zamanı” şeklinde ifadeler kullanarak, güvenlik alanındaki acil durumlara dikkat çekti.
‘GÜVENLİK DURUMU İYİ GÖRÜNMÜYOR’
Rutte, Rusya, Çin, Kuzey Kore ve İran gibi ülkelerden Euro-Atlantik bölgesine yönelik ciddi tehditlerin bulunduğunu ifade etti. “Güvenlik durumu iyi görünmüyor. Hayatım boyunca gördüğüm en kötü durum” şeklinde bir değerlendirmede bulunan Rutte, NATO’nun mevcut güvenlik dengesinin sağlanmasında kritik bir rol oynadığını fakat, gelecekte bunun riske girebileceğinden endişe duyduğunu belirtti. “Bu, hepimizin bu kez daha hızlı ve daha sert olmamız gerektiği anlamına geliyor, savaş dönemi zihniyetine geçmemiz, savunma üretimimizi ve harcamalarımızı turboşarj etmemiz gerekiyor” diye ekledi.
NATO Genel Sekreteri, günümüz durumunun ‘ne savaş ne de barış’ olarak nitelendirilebileceğini söyledi. Bu belirsizlik nedeniyle NATO’nun caydırıcı etkisinin hâlâ sürdüğünü ancak gelecekteki öngörülemeyen durumlara karşı endişelerinin arttığını dile getirdi. Rutte, özellikle gelecek 4-5 yıllık süreçte NATO’yu bekleyen risklere karşı yeterince hazırlıklı olunmadığını da vurguladı. Bu sözleri, NATO ve üyelerinin dikkate alması gereken acil bir çağrı olarak değerlendirildi.
Bu arada, ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, 20 Ocak 2025’te görevi devralmaya hazırlanırken, NATO’nun yeterli harcama yapmayan ülkeleri koruyamayacağını açıkça ifade etmişti. Bu açıklamalar, Amerika’nın NATO üyeleri üzerindeki baskısını artırarak her ülkenin savunma harcamalarında taahhüt ettiği hedeflere ulaşmasının gerekliliğine dikkat çekti. NATO ülkeleri, 2024 itibarıyla gayrisafi yurt içi hasılalarının (GSYİH) %2’sini savunmaya harcama taahhüdünde bulunmuştu.
Rutte’nin bu açıklamaları, NATO’nun gelecekteki stratejileri ve güvenlik müdahaleleri açısından hayati öneme sahip. Ülkelerin savunma planlarını ve bütçelerini gözden geçirmeleri yönünde ciddi bir teşvik olarak değerlendiriliyor. Gelecek dönemde NATO’nun uluslararası güvenlik ortamındaki belirsizliklere karşı nasıl bir strateji geliştireceği ise merakla bekleniyor.