“`html
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, 2023 yılı itibarıyla Avrupa Parlamentosu’ndaki Dış İlişkiler Komitesi ve Güvenlik ve Savunma Alt Komitesi oturumunda, Avrupalı parlamenterlerin sorularını yanıtladı. Bu oturum sırasında Fransa’daki aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisinin lideri Jordan Bardella, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın NATO’yu bir enstrüman olarak gördüğünü ve Türkiye’nin kendi nüfuzunu artırma çabaları içinde olduğunu belirtmiştir. Bardella ayrıca, Türkiye’nin göç krizinde aktif bir rol oynadığını ve Suriyeli mültecileri bu süreçte kullandığını iddia etti. Bu bağlamda, NATO’nun Türkiye’ye karşı ne tür bir siyaset izleyeceği konusunda Rutte’den bir açıklama istedi.
Bu soruya yanıt veren Rutte, “2016 yılında Avrupa Birliği Konseyi’nin başkanlığını üstlenen Hollanda ile birlikte Türkiye ve Almanya, Suriyeli mülteci krizi hakkında bir anlaşma yapmayı başarmıştı. Bu olay beni çok mutlu etmişti çünkü bu sayede Almanya, İsveç ve Hollanda’ya gelen Suriyeli mülteci sayısını azaltmayı başardık” dedi. Rutte, Viktor Orban’ın “Hiç kimse Macaristan’a gelmek istemiyor, herkes Almanya’ya gitmek istiyor” sözlerini hatırlatarak, “Bu doğruydu. 2016 yılında mülteci sayısı 1 milyonu bulabilirdi ancak Türkiye ile yapılan anlaşmayla bu fazlasıyla önlenmiş oldu. Her zaman Türkiye’nin NATO’nun değerli bir müttefiki olduğunu ve kendi rolünü oynadığını hissetmişimdir. Türkiye, tıpkı burada, Avrupa Birliği’nin içinde veya NATO dahilinde diğerlerinin yaptığı gibi, kendi çıkarlarını da savunmaktadır. Bu durum oldukça doğaldır. Türkiye, NATO’nun çok değerli bir üyesidir” şeklinde ifadelerde bulundu.
Diğer bir parlamenterin Avrupa’nın daha bağımsız bir savunma mekanizmasına sahip olması hakkında sorduğu soru üzerine Rutte, “Avrupa NATO’su oluşturmak harika bir fikir olurdu. Ancak bu durumda savunma harcamalarını gayri safi yurtiçi hasıladan ayıracak olan yüzde 2 hedefine veda etmeniz gerekir. Bunun yerine, yüzde 8, yüzde 9 veya yüzde 10’luk bir bütçe ayırmanız zorunludur. Ayrıca, ABD olmadan bir Avrupa NATO’su kurmak istiyorsanız, kendi nükleer kapasitelerinizi inşa etmek zorunda kalırsınız ve bunun 15-20 yıl alacağını unutmamalısınız. Şu anda NATO topraklarında harcanan toplam paranın yüzde 60’ından fazlası ABD tarafından karşılanmaktadır. Bu durum, geriye kalan 31 ülkenin, Kanada dahil, yüzde 40’tan daha azını harcadığı anlamına geliyor. Bu nedenle önümüzdeki 10 veya 15 yıl içinde bir Avrupa NATO’su oluşturabileceğiniz düşüncesi bir hayaldir” dedi.
Rutte, “Avrupa ve küresel güvenliğin geleceği, Ukrayna’daki savaşın sonucuna bağlıdır. Hepimiz bu savaşın sona ermesini diliyoruz. Ancak en önemlisi barışın kalıcı olmasını istiyoruz. Savaşın hangi biçimde veya ne zaman sona ereceğini bilemiyorum, fakat Putin’in Ukrayna’da istediğini elde etmesi durumunda barışın kalıcı olamayacağını biliyorum. Çünkü bu durumda o, ilerlemeye devam edecektir” ifadelerini kullandı.
Ayrıca Rutte, “Daha önce de açıkladığım gibi, Avrupa’daki güvenlik durumu beni derin bir endişeye sürüklüyor. Şu an bir savaş içinde değiliz, fakat barış da söz konusu değildir. İyi bir haberimiz var, halkımızı ve yaşam tarzımızı korumak için ne yapmamız gerektiğini oldukça iyi biliyoruz. Tek yapmamız gereken daha fazla savunmaya yatırım yapmak ve kapasitelerimizi artırmaktır. Bunun için beklemek ya da zaman kaybetmek gibi bir seçeneğimiz yoktur. Toplumlarımızın ve kritik altyapımızın dayanıklılığını artırmamız gerekmektedir. Ayrıca, savaşın seyrini değiştirmek ve gelecekte yaşanabilecek Rus saldırganlığını caydır