Elektrikli ve hidrojen yakıtlı kamyon üreticisi olarak Tesla’ya rakip olma hedefiyle yola çıkan Amerikalı Nikola, yaşadığı finansal krizleri aşamayarak iflas başvurusu yaptı. Şirket, varlıklarını açık artırma yoluyla satmayı planlarken, iflas sürecinde bazı hizmetlerini sürdürmeye devam edeceğini belirtti.
NIKOLA’NIN ÇIKIŞI VE ZORLU YILLARI
2014 yılında kurulan Nikola, sektöre Tesla’nın en büyük rakibi olarak iddialı bir giriş yaptı. Elektrikli ve hidrojenle çalışan ağır vasıtalar üretme vizyonuyla yola çıkan şirket, özellikle Badger adını verdiği pick-up modeli ile dikkatleri üzerine çekti. Badger, 2020 yılında tanıtıldığında, agresif tasarımı ve yenilikçi teknolojileri ile otomotiv pazarında büyük bir heyecan yarattı. Bu modelin, General Motors (GM) ile yapılan ortaklık anlaşması çerçevesinde geliştirilmesi planlandı. Ancak bu ortaklık uzun süreli olmadı.
Nikola, kısa sürede dikkat çekmesine rağmen, dolandırıcılık suçlamaları ile karşı karşıya kaldı. 2022 yılında şirketin o dönemki CEO’su Trevor Milton, çeşitli suçlamalar nedeniyle mahkum oldu ve bu durum şirketin imajını ciddi şekilde zedeledi. Milton’ın mahkum olmasının ardından, zaferini kutlayan yatırımcılar ve analistler, Nikola’nın geleceğine büyük bir belirsizlikle bakmaya başladı.
2025’in başlarında Nikola’nın hisse değeri 1 doların altına düşerek yatırımcı güvenini tamamen kaybetti. Şirketin piyasa değeri, yaşadığı zorluklarla birlikte hızla düştü ve bu durum yatırımcılar arasında paniğe yol açtı. Nikola’nın son yaptığı basın açıklamasında, kasasında yalnızca 47 milyon dolar kaldığı bildirildi ve bu durum, şirketin mali olarak iflas başvurusunda bulunması gerektiğinin bir işareti oldu.
Mahkemeye sunulan belgelerde yer alan verilere göre, Nikola’nın toplam borcunun 1 ila 10 milyar dolar arasında olduğu ifade edildi. Bununla birlikte, şirketin 1.000 ile 5.000 alacaklıya ödeme yapma zorunluluğu bulunduğu da belirtildi. Bu durum, Nikola’nın yeniden yapılanma ve iflas sürecinin ne kadar karmaşık bir hal alabileceğinin bir göstergesi oldu.
Şirket, yıllar boyunca hidrojen yakıtlı ve elektrikli araçlar konusundaki vizyonu ile dikkat çekmişti. Ancak, finansal sıkıntılar ve ticari ortaklıklarını kaybetmesi, şirketin sürdürülebilir bir model yaratma çabalarını sekteye uğrattı. Nikola’nın, Tesla gibi alternatif enerji kaynakları ile rekabet edebilmek için hem teknolojik ilerleme kaydetmesi hem de finansal istikrar sağlaması gerekiyordu. Ancak bu hedefleri gerçekleştirmek için yeterli kaynakları bir araya getiremedi.
Tüm bu yaşananlar, Nikola’nın sektördeki diğer oyuncularla yarışma yeteneğini sorgulamaya açtı. Tesla, yıllardır süren AR-GE çalışmaları ve büyük yatırımlarıyla pazarda lider konumda bulunurken, Nikola’nın iflas süreci, diğer elektrikli ve hidrojenli araç üreticilerinin de temkinli yaklaşmasına neden oldu. Piyasa dinamikleri açısından önemli bir dönüşümün eşiğinde olan bu alanda, zaman içerisinde nasıl bir rekabet ortamının oluşacağını görmek açısından bu durum kritik bir öneme sahip.
İflas sürecinin, Nikola’nın yeniden yapılandırma çabalarına ve potansiyel alıcılarla yapılacak müzakerelere bağlı olarak nasıl devam edeceği ise belirsizliğini koruyor. Şirketin geçmişteki itibarı, mevcut finansal durumu ve gelecekteki potansiyeli üzerinde önemli bir etkiye sahip olacak. Ancak, şirketin varlıklarının açık artırma yoluyla satılması, pazar payını sürdürebilmesi açısından son derece önemli bir adım olacak. Bu süreç, aynı zamanda Nikola’nın gelecekteki varlığını da etkileyebilir.
Öte yandan, Nikola’nın yaşadığı bu kriz