Uludağ’ın güney yamaçlarından başlayarak, Karacabey Boğazı’ndan Marmara Denizi’ne ulaşan 103 kilometrelik Nilüfer Çayı’nda, sanayi tesislerinin kirliliği nedeniyle balık ölümleri meydana gelmektedir. Çevre sakinlerinden İlhan Düzen, sürekli yaşanan bu ölümleri yetkililere bildirdiğini ve çözüm bulunması gerektiğini vurgulamaktadır.
Nilüfer Çayı’ndan numuneler alarak analiz yapan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileri, suyun oksijen seviyesinin düşmesinin ölümlere neden olabileceğini belirtmektedir. Ancak kesin sonuçlar analiz sonucunda ortaya çıkacaktır. Karacabey ilçesindeki Ekmekçi Mahallesi’nde meydana gelen balık ölümlerinin nedenini belirlemek için analiz sonuçları beklenirken, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi çevresindeki akarsulardaki kirlilik ve balık ölümleri konusunda açıklamalarda bulunmaktadır.
Prof. Dr. Sarı, balık ölümlerinin zehirlenme sonucu meydana geldiğini vurgulayarak Nilüfer Çayı’nda balıkların zehirlendiğini belirtmektedir. Bölgede yapılan ölçümler ve analizler sonucunda, su kalitesinin en çok değiştiği noktanın zehirli atıkların kaynağı olduğunu açıklamaktadır. Bu durumun zehirlenmeden kaynaklandığını ve her yıl aynı bölgede benzer ölümlerin yaşanmasının ciddi bir sorun olduğunu ifade etmektedir.
Prof. Dr. Mustafa Sarı, zehirlenmenin tarımsal faaliyetlerden, ilaçlamalardan ya da atıklardan kaynaklanabileceğini belirtmektedir. Bu nedenle yetkililerin bölgede acil ölçümler yaparak zehir kaynağını bulması ve gereken cezaları uygulaması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu durumun kamu vicdanını etkilediğini ve çözüme kavuşturulması gerektiğini belirtmektedir.
Sonuç olarak, Nilüfer Çayı’nda meydana gelen balık ölümleri, sadece su kirliliği değil aynı zamanda zehirlenme sonucu da yaşanmaktadır. Bu durumun çözüme kavuşturulması için yetkililerin acil tedbirler alması gerekmektedir. Aksi takdirde, bölgedeki canlı yaşamı ve çevre kalitesi ciddi şekilde tehlikeye girebilir.