Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, basın mensuplarıyla gerçekleştirdiği iftar programında önemli açıklamalarda bulundu. Toplantıda gündemdeki konulardan biri, terörist başı Abdullah Öcalan’ın İmralı Cezaevi’nden, 21 Mart Nevruz tarihinde yeni bir mesaj gönderip göndermeyeceği idi. Bakan Tunç’ün bu sorulara yanıtı merakla beklenirken, yaptığı açıklamalar dikkat çekti.
Bakan Tunç, “21 Mart’ta Nevruz dolayısıyla yeni bir çağrı olur mu?” sorusunu yanıtladı. Canlı video bağlantısının yapılamayacağını belirten Tunç, ihtiyaç duyulması durumunda mektup talebinin değerlendirilebileceğini ifade etti. Tunç, sözlerine şöyle devam etti: “Bizim Ceza İnfaz Mevzuatımızda, hükümlülerin yakınları ile görüşme şekli belli kurallara bağlıdır. Hükümlüler mektup gönderebilir, telefonla görüşebilirler. Ancak bir video ile canlı bağlantı kurmaları mümkün değil. Eğer mektup göndermek isterse, bunu gerçekleştirebilir.”
Adalet Bakanı, hükümlülerin mektup yazabileceği ve hapisteki hükümlülere de mektup yazılabileceğini aktardı; ancak şu anda böyle bir talep olmadığını belirtti. Eğer ileride böyle bir talep olursa, mektup konusunda değerlendirme yapılabileceğini söyledi. Nevruz’u kutlamak amacıyla bir mektup göndermek istenirse, bunun, çağrının ruhuna uygun olması gerektiğini vurguladı. Aksi takdirde, yanıtsız kalabileceği ve sürece zarar verebileceği hususlarına dikkat çekti.
Bakan Tunç, terör örgütü elebaşı Öcalan’ın yapacağı çağrının öncelikle örgüt içerisinde silah bırakılması yönünde olması gerektiğinin altını çizdi. Öcalan’ın, “Kongrenizi toplayın, örgütü feshedin, tüm gruplar silah bıraksın” diyerek, terör örgütünün, kendilerine zemin sağlayan gerekçelerinin artık geçerli olmadığını savunduğunu aktardı. Bu noktada çağrının, örgütün yöneticilerine yöneltilmiş olduğunu vurguladı ve sürecin nasıl gelişeceğini beklemenin önemli olduğunu ifade etti.
ÖCALAN’A UMUT HAKKI UYGULANACAK MI?
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Abdullah Öcalan’a uygulanması söz konusu olan umut hakkı ile ilgili sorulara da yanıt verdi. Tunç, umut hakkının mevcut mevzuatında yer almadığını, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası hükümlülerinin koşullu salıverme süresinin 30 yıl, müebbet hapis cezası hükümlülerinin ise 24 yıl olduğunu belirtti. Bu süreler dolduğunda söz konusu kişinin cezaevinde iyi halli olması durumunda tahliye olabileceğini söyledi. Ancak birden fazla ağırlaştırılmış müebbet cezası almış olan hükümlüler için farklı durumların söz konusu olduğuna dikkat çekti.
Ölüm cezasından çevrilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası hakkında da bilgi veren Tunç, bu tür cezalara koşullu salıverme süresinin bulunmadığını ifade etti. Mevzuatta yer alan özel hükümler çerçevesinde, şu anda odaklanılan konunun terörün kendini feshetmesi ve silah bırakması olduğunun altını çizdi. Bakan, söz konusu çağrının herhangi bir koşullu salıverme talebini içermediğini ve burada muhatabın terör örgütü olduğunu kaydetti. Bu fırsatın değerlendirilmesinin durumuna göre terör mücadelesinin devam edeceğini belirtti.
İMRALI’DA VİDEO ÇEKİLDİ Mİ?
Toplantıda Bakan Tunç, İmralı’dan gelen açıklama sırasında tartışma konusu olan mikrofona da değindi. Tunç, Öcalan’ın mesajı sırasında bir video kaydı yapıldığını söyledi. Bu videonun
