Muğla’da 12 Mayıs 2010’daki öğrenci eylemleri sırasında Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü ikinci sınıf öğrencisi olan Şerzan Kurt, tabanca ile omzundan vurularak ağır yaralandı. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan Kurt, tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. Kurt’u vurduğu iddia edilen Muğla Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube’nde görevli polis memuru Gültekin Şahin tutuklandı. Şahin hakkında, Muğla Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘olası kasıtla nitelikli adam öldürme’ suçundan dava açıldı ve mahkeme, güvenlik gerekçesiyle davanın Eskişehir’de görülmesine karar verdi. Eskişehir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde verilen hapis cezaları, Yargıtay tarafından 3 kez bozularak geri gönderildi.
Şerzan Kurt’un ölümüne ilişkin dava ise 4’üncü kez Eskişehir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, tutuksuz sanık ve emekli polis memuru Gültekin Şahin, avukatları ve Kurt’un ailesi Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) katıldılar. Duruşmada tekrar savunma yapan Şahin, aileyi yanıltmakla suçlayarak mahkemede 14 yıldır mağdur olduğunu ve 6 yıl haksız yere cezaevinde kaldığını belirtti.
Şerzan Kurt’un babası Ömer Kurt ise sanığın karanlık çete grubuyla iş birliği yaparak oğlunu öldürdüğünü iddia etti ve en ağır cezayı istedi. Mahkeme savcısı, Gültekin Şahin’e ‘bilinçli taksirli ölüme sebebiyet verme’ suçundan 2 ila 6 yıl arasında hapis cezası talep etti. Mahkeme heyeti, yurt dışına çıkış yasağını devam ettirerek duruşmayı kasım ayına erteledi.
Sanık avukatı Erol Halka duruşmanın ardından gazetecilere açıklamada bulunarak, davayı ‘trajikomik’ olarak nitelendirdi ve müvekkilinin suçsuz olduğunu savundu. Davanın 14,5 yıldır sürdüğünü ve birçok eksiklik olduğunu belirten Halka, müvekkilinin beraatını umut ettiğini söyledi.