Ülkemizde son zamanlarda yaşanan ekonomik durgunluk ve belirsizlik, birçok genci yurt dışına kaçma yoluna itiyor. Öğrencilerin, eğitimlerini tamamlamak veya daha iyi bir yaşam standardı arayarak başka ülkelere yönelmesi, toplumda derin bir hayal kırıklığı yaratmakta. Özellikle, gençlerin geleceğe dair umutlarını yitirmesi, ülkede kalmayı düşünmeksizin farklı imkanlar aramasına neden oluyor.
Öte yandan, devletten kâr amacı gütmeyen kuruluşlara aktarılan 6.3 milyar TL gibi büyük bütçeler, sosyal adaletsizlik ve kaynakların ne şekilde kullanıldığını sorgulayan bir tartışma başlatıyor. Bu durum, bireylerin devletin kendi ihtiyaçlarına verdikleri destek ile bu tür kuruluşlara yöneltilen finansmanın arasındaki dengenin ne kadar bozulduğunu gözler önüne seriyor. Öğrencilerin hayalleri ile devletin harcamaları arasındaki bu çelişki, geleceğin tasarımı açısından kaygı verici bir tablo sunuyor.
Gençlerin yurt dışına kaçma isteği, sadece ekonomik kaygılarla sınırlı değil. Aynı zamanda, özgürlük, insan hakları, eğitim kalitesi ve kariyer fırsatları gibi unsurlar da bu kararın arkasındaki motivasyonları besliyor. Birçok öğrenci, yaşadıkları ülkede sundukları potansiyelin ve yeteneklerinin yeterince değerlendirilmeyeceği düşüncesiyle yurt dışını tercih ediyor. Bu, ulusun geleceği olan gençlerimizin potansiyel kaybına yol açıyor ve bu durum, sosyal ve ekonomik açıdan zarar veren bir sürece neden olabiliyor.
Devletin destek hedefleri ve özel kuruluşlara yöneltilen büyük bütçeler arasında bir dengesizliğin yaşandığı gözlemleniyor. Toplumda kaynakların nasıl kullanılacağına dair ortaya çıkan bu sorular, özellikle gençlerin eğitim düzeylerinin yükseltilmesi ve nitelikli iş gücünün sağlanması açısından ciddi endişeleri beraberinde getiriyor. Gençlerin geleceği hakkında yapılan yatırımlar konusunda sorgulayıcı bir bakış açısı geliştirilmesi gerektiği bu durumu daha da önemli hale getiriyor.
Sonuç olarak, ülkedeki gençlerin uluslararası alanlarda daha iyi fırsatlar araması ve devletin kaynaklarının neler için harcandığı konusundaki belirsizlik, toplumsal bir kaygı yaratmaya devam etmekte. Gençlerin bulundukları ortamda kendilerini güvende hissetmeleri, yeteneklerini geliştirebilecekleri ve kendilerini gerçekleştirebilecekleri bir ortamda kalabilmeleri için gerekli adımların atılması zorunlu hale gelmiştir. Aksi takdirde, yalnızca ekonomik kazanç düşünülmeden yapılan harcamaların, gençleri yurt dışına yönlendirmesi, ülkenin geleceği için büyük bir tehlike oluşturabilir.