Yılbaşı kutlamasına yönelik yapılan bir sosyal medya paylaşımı, bazı öğrencilerin bu geleneğe karşı nasıl bir tutum sergilediklerini ortaya koydu. Videoda, öğrencilerin Müslüman kimlikleri sebebiyle yılbaşı kutlamalarını ve çam ağacı süslemeyi reddettikleri, yeni yıl dileklerinin değil, yalnızca Allah’a yönlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Okulun koridorunda çekilen bu videoda yer alan ifadeler oldukça dikkat çekiciydi. Öğrenciler, yalnızca tek cümle ile neden yılbaşı kutlamadıklarını dile getirdiler. “Ben Müslümanım, yılbaşı ağacı değil ahlakımı süslerim.” ifadesi oldukça dikkat çekerken; “Yılbaşında Noel babanın geyiklerle gökyüzüne çıktığına değil, Hz. Peygamber’imizin Miraç’a yükseldiğine inanırım.” gibi cümleler de inançlarının yılbaşı kutlamasına olan bakış açısını net bir şekilde ortaya koydu.
‘ÖĞRENCİLERİN ALET EDİLMESİ İSTİSMARDIR’
Bu durum sosyal medyada büyük bir tepkiyle karşılandı. Birçok yurttaş, “Siz kendi çöplüğünüzü temizleyin” ve “İçlerindeki kin ve nefrete çocuklarımızı alet etmişler” gibi yorumlar yaparak durumu eleştirdi. Eğitim Sen Tokat Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Özel, yaptığı açıklamada, “Öğrencilerin milli eğitim temel kanununda belirtilen eğitim amaç ve ilkeleri dışındaki ideolojik amaçlarla görüntülü ve sesli propagandaya alet edilmeleri, çocuk istismarıdır.” şeklinde konuştu.
Konuyla ilgili Cumhuriyet gazetesinden Mehmet Menekşe’ye demeç veren Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, yayımlanan videonun toplumda ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı etkiler barındırdığını ifade etti. Özbay, ayrıca, “Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullar adeta çeşitli dini tarikat ve cemaatlerin yapılarının işgali altında. Siyasal İslam söylemleriyle çocukları, öğrencileri kullanarak toplumda yeni bir ayrışmanın, kutuplaşmanın fitili ateşleniyor.” dedi.
Özbay, siyasi partilerin ve örgütlü yapıların bu tehlikenin büyük olduğunu görmesi gerektiğinin altını çizerken, bilimsel, laik ve çağdaş eğitim değerlerine sahip çıkmaları gerektiğini vurguladı. Bu açıklamalar, eğitim sisteminin hangi yönlere kaydığı ve ideolojik propagandaların çocuklardaki etkisi üzerine önemli bir sorgulama başlattı.
Bu olay, eğitim alanında yaşanan tartışmaların ne denli derinleştiğini ve toplumda nasıl ayrışmalara yol açabileceğini gösteriyor. Yılbaşı kutlaması gibi geleneksel bir olayın, kimlik, inanç ve ideoloji üzerinden bir çatışma alanına dönüşmesi ise dikkat çekici ve düşündürücü bir durum. Bu tür ayrışmaların toplumsal barışa ne denli zarar verdiği, eğitimin tarafsızlığı üzerine olan tartışmaların da ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.