Yeni eğitim dönemi başlarken veliler, kırtasiye ürünlerinden okul ücretlerine kadar her alanda büyük fiyat artışlarıyla karşı karşıya kaldı. Öğrencilerin kantin harcamalarında da yüksek zamlar yaşandı. İstanbul Kantinciler Esnaf Odası’nın açıkladığı verilere göre, çay ve su fiyatları yüzde 100 artarken, diğer ürünlerde de önemli artışlar görüldü. Bir tabldot yemeğe ödenen miktar ise geçen seneye göre yüzde 47.3 artarak 140 TL’ye yükseldi.
Devlet okullarında eğitim gören öğrenciler için sadece simit, su ve ayranla beslenmenin maliyeti 45 TL’yi buldu. Geçen yıla göre tost, poğaça, simit gibi ürünlerin fiyatlarında ciddi artışlar yaşandı. Özellikle gelişme çağındaki ilkokul çocuklarının tüketmesi gereken süt fiyatları da oldukça yükseldi. Ağustos ayı enflasyon verilerine göre Türkiye genelinde yüzde 51.97’lik bir enflasyon yaşanırken, gıda enflasyonu yüzde 44.88 olarak açıklandı.
Bir öğrencinin yıllık kantin masrafı, asgari ücreti geçti. Bir tabldot yemeğin günlük fiyatı 140 TL olduğu için haftalık ve aylık maliyetler de oldukça yüksek seviyede. Ortalama 5 aylık bir eğitim dönemi için kantin harcaması 14.000 TL’yi aşarken, bir senelik maliyet 28.000 TL’ye çıktı. Bu da 17.002 TL olan asgari ücreti aşan bir rakamı ifade ediyor. TÜRK-İŞ verilerine göre dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması açlık sınırını 19.271 TL’ye çıkarırken, yoksulluk sınırı ise 62.772 TL olarak belirlendi.
Sonuç olarak, eğitim döneminin başlamasıyla birlikte öğrenci velileri ve öğrenciler, artan kantin fiyatları nedeniyle zorlu bir döneme giriş yapmış durumda. Yıllık enflasyonun beklentilerin üzerinde seyretmesi ve gıda fiyatlarının yüksek seviyede olması, milyonlarca çalışanın da zorunlu harcamalarında sıkıntı yaşanmasına neden olabilir. Özellikle asgari ücretli çalışanlar için maaşların enflasyona paralel şekilde artırılması gerekliliği ortaya çıkmış durumda.