Ömer Çelik’in Açıklamaları ve Türkiye’nin Siyasi Gündemi
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, son yaptığı açıklamada Nevruz kutlamaları ve Türkiye’nin uluslararası durumuna dair önemli vurgu ve değerlendirmelerde bulundu. Çelik, Nevruz’u Türk dünyasında, Balkanlar ve Ortadoğu’da kardeşlik bayramı olarak kutladıklarını ifade ederek, 21 Mart günü Cumhurbaşkanı’nın katılımıyla Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek etkinliğe davet etti. Bu kutlamanın, Türkiye’nin terörsüz bir gelecek hedefine önemli bir katkı sağlayacağını ümit ettiklerini belirtti.
Çelik, dünya genelinde politik durumların değiştiğini vurgularken, 2. Dünya Savaşı sonrası kurulan düzenin artık geçerliliğini yitirdiğini ifade etti. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump ile Avrupa Birliği liderleri arasındaki gergin tartışmaların, bu yeni düzen arayışının bir işareti olduğunu söyledi. Türkiye’nin bu süreçte kilit bir role sahip olmasına dikkat çeken Çelik, Avrupa güvenlik mimarisiyle ilgili yapılan tartışmalara ve Türkiye’nin bu tartışmalar içindeki yerine dair değerlendirmeler yaptı.
“Türkiye’yi sadece güvenlik konularıyla sınırlı bir şekilde değerlendiremezsiniz,” diyen Çelik, demokratik değerler ve ekonomik refah gibi unsurların da önemine vurgu yaptı. Avrupa Birliği’nin küresel bir güç olabilmesi için Türkiye’nin tam üyeliğinin zorunlu olduğunu belirtti. Ayrıca, Türkiye’nin AB üyelik sürecindeki çifte standartlar konusunda zamanın geldiğini ifade etti.
Çelik, Türkiye’nin yıllar içinde çeşitli liderler zirvelerine katılımının engellendiğini, özellikle Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy döneminde bu durumun daha belirgin hale geldiğini dile getirdi. Özellikle Ukrayna konusundaki toplantılara katılımın gerekmediğini belirterek, Türkiye’nin bu tür toplantılara katılmadan yapılan çalışmalarda net bir vizyon sunulamayacağını ifade etti.
Suriye’deki Gelişmeler ve Türkiye’nin Yaklaşımı
Ömer Çelik, Suriye’de meydana gelen olayların Türkiye’yi doğrudan etkilediğini belirtti. Esad’a bağlı grupların, meşru yönetime karşı saldırılar gerçekleştirmesi sonucunda yaşanan çatışmalara işaret eden Çelik, bu durumu ciddi bir sorun olarak değerlendirdi. Saldırıların, Alevi toplumu gibi hassas grupları da hedef aldığını ifade ederek, bu tür eylemleri kınadıklarını söyledi. Çelik, yaşanan olaylarda şahısların ve grupların mezheplerinden bağımsız olarak terörizmi sorgulamak gerektiğini vurguladı.
Çelik, bazı muhalefet milletvekillerinin açıklamalarını çarpıtarak olayı yanlış bir yere taşıdığını belirtti. “Biz siyaset yapıyoruz, bölgede barış ve huzuru sağlamak için çalışıyoruz,” diyerek siyasetteki mezhepçilik yapmanın zararlarına dikkat çekti. Esad artığı olan grupları kınadı, ancak terörizmi mezhebe indirgeyen söylemlerin son derece yanlış olduğunu ifade etti.
Bölgesel Barış ve PKK ile Mücadele
Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki barış sürecine dair de değerlendirmelerde bulunan Çelik, tarafların belirli sorunlar üzerinde uzlaşmaya vardığına işaret etti. Ancak, Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırgan yasalarını değiştirmesinin şart olduğunu da ekledi. Çelik, iki taraf arasında iletişimin artırılmasının, terörsüz bir Türkiye hedefi için sağlıklı bir dil oluşturmak yönünde önemli olduğunu söyledi. PKK’nın silah bırakması ve kendisini feshetmesi konularını öncelerinin en önemli gündem maddesi olduğu ifade eden Çelik, bu tür silahların bırakılmasının önemine bir kez daha dikkat çekti.
Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrının ve Cumhurbaşkanı Erdoğan