Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Suriye’de bulunan TRT Haber ekibine yönelik PKK/YPG terör örgütü tarafından gerçekleştirilen saldırıyı şiddetle kınadı. Çelik, resmi sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı paylaşımda, saldırının kabul edilemez olduğunu belirtti.
Çelik’in yaptığı açıklamada, “PKK/YPG terör örgütünün Suriye’de görev yapan TRT Haber ekibine saldırısını lanetliyoruz. TRT’ye geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.” şeklinde ifadeler yer aldı. Ayrıca, Çelik, sahada görev yapan basın mensuplarının önemine vurgu yaparak, “Sahadan haber yaparak insanlığı gerçeklerle buluşturan ve kara propagandalarla mücadele eden tüm basın mensuplarımızı selamlıyoruz” dedi.
Söz konusu saldırı, PKK/YPG terör örgütünün bölgede gerçekleştirdiği çeşitli saldırılara bir yenisi olarak dikkat çekti. Türkiye, özellikle son yıllarda Suriye topraklarında PKK/YPG’nin varlığına karşı çeşitli askeri operasyonlar gerçekleştirmiştir. Bu operasyonlar, Türkiye’nin ulusal güvenliğini tehdit eden terör unsurlarına yöneliktir ve tamamı meşru müdafaa hakkı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
TRT Haber ekibi, Suriye’deki çatışmalar ve gelişmeler hakkında doğru ve tarafsız bilgi aktarmak amacıyla çeşitli bölgelerde görev yapmaktadır. Bu tür saldırılar, basın özgürlüğü açısından da ciddi bir tehdit oluşturmakta ve gazetecilerin güvenliğini riske atmaktadır. Dolayısıyla, bu tür olayların kınanması, sadece Türkiye için değil, aynı zamanda basın özgürlüğü ve insan hakları açısından da son derece önemli bir meseledir.
Bugün, dünya genelinde gazetecilerin karşılaştığı tehlikeler arttıkça, uluslararası destek ve dayanışma önem kazanmıştır. Gazetecilik, demokrasinin temel taşlarından biridir ve haberleri bağımsız bir şekilde aktaran basın mensuplarının korunması gerekmektedir. Ömer Çelik’in açıkladığı üzere, sadece terör saldırılarına karşı değil, aynı zamanda basın mensuplarına yönelik her türlü tehdide karşı da toplumsal olarak duyarlı olunmalıdır.
Sonuç olarak, Ömer Çelik’in yaptığı açıklama, sadece bir kınama olmaktan öte, basın özgürlüğüne yapılan saldırılara karşı duruş sergilemek ve gazetecilerin korunması gerektiği mesajını taşımaktadır. Tüm bu olan bitenler, ulusal ve uluslararası kamuoyunda geniş yankı bulmaktadır ve basının yanında durmak, demokrasinin geleceği açısından büyük önem taşımaktadır.
