Ordu’nun tescilli lezzetlerinden bir tanesi olan ‘Ordu tostu’, usta Kahraman Arslan tarafından Altınordu ilçesi Subaşı Mahallesi’nde yer alan 5 metrekarelik dükkanında bir çeyrek asırdan fazla bir süredir yapılmakta. Bu lezzet, sadece Ordu’nun değil, Türkiye genelinin de tanıdığı ve sevdiği bir tost haline gelmiş durumda. Yapımında kullanılan malzemelerin eşsizliği sayesinde, Ordu tostu hala ilk günkü popülerliğini koruyor ve geniş bir hayran kitlesine hitap ediyor.
Kahraman Arslan, Ordu tostunun ilk olarak 1958 yılında ortaya çıktığını vurguluyor. “Bu tostu bulan kişi Kemal Yamaner’dir. Ben de onun yanında Ordu tostunun tüm inceliklerini ve püf noktalarını öğrendim. 1963 yılında ise Ordu tostunu tek başıma yapmaya başladım. O zamandan bu yana Ordu tostunu yapmayı sürdürüyorum,” diye ifade ediyor. Yıllar süren deneyimiyle, tostun sırrını bilen bir usta olarak Arslan, lezzeti korumak için çaba sarf ediyor.
Ordu tostunu diğer tostlardan ayıran pek çok özellik bulunmakta. Arslan, “Ordu tostunu üne kavuşturan sadece lezzeti değil, aynı zamanda malzemeleri de çok farklıdır. Ordu tostunda kendi yaptığım ezme sucukları kullanıyorum. Bunun dışında bu tostun yapımında her ekmek kullanılmaz; Ordu tost ekmeği tercih edilmelidir. Bu ekmek de tıpkı ezme sucuk gibi özel üretimdir ve her yerde bulmak mümkün değildir,” şeklinde açıklama yapıyor. Ayrıca, Arslan, Ordu tostunu yapmanın herkesin harcı olmadığını da vurguluyor; bir çok kişi tost yapmayı deneseler de, sonuç olarak benzerini yapamadıkları için vazgeçiyorlar.
Kahraman Arslan, tostun yapılışında yalnız olmadığını, oğlu ile birlikte bu lezzeti yaşatmayı planladığını belirtiyor. “Oğluma, Ordu tostunun bütün sırlarını öğrettim. Benden sonra bu işi o devam ettirebilir. Bu yüzden içim rahat. Ordu tostu benimle birlikte yok olup gitmeyecek; her zaman yaşamaya devam edecek,” diyor. Bu şekilde, hem kendi mesleğini sürdürmenin verdiği tatmin duygusunu yaşıyor hem de gelecek nesillere bir miras bırakmanın huzurunu taşımakta.
Düzenli olarak Ordu tostunu tükettiğini belirten 25 yaşındaki Deniz Yazıcı, “Burası çocukluğumdan beri geldiğim bir yer. Dedem beni hep bu tostçuya getirirdi. Ordu tostunu severek tüketiyoruz. Bu tost, hem çıtır hem de mideyi rahatsız etmiyor. İçindeki kaşar, ezme sucuk ve ekmeği ile özel bir tost,” ifadeleriyle kendisinin ve ailesinin bu lezzete olan ilgisini dile getiriyor.
Sonuç olarak, Kahraman Arslan’ın küçük dükkanında yapılan Ordu tostu, yalnızca bir yiyecek değil, aynı zamanda bir kültürel miras olarak da değerlendiriliyor. Zamanla gelişen ve popülaritesini asla kaybetmeyen bu lezzet, hem yerel halkın hem de şehir dışından gelen misafirlerin kalbinde yer etmeye devam ediyor. Arslan’ın ustalığı ve özverisi sayesinde Ordu tostu, daha uzun yıllar unutulmaz bir tat olarak yaşamaya devam edecek gibi görünüyor.