İKÇÜ Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Eşen, iklim değişikliği ve kuraklığın artmasıyla orman yangınlarının daha sık ve şiddetli bir şekilde meydana geldiğini belirtti. Bağıl nem oranlarının düşmesiyle ormanlardaki yanıcı maddenin kolayca tutuştuğunu ve bu durumun yangın riskini artırdığını vurgulayan Prof. Dr. Eşen, Ege Bölgesi’nde son 10 yılda 6.900 orman yangını olduğunu ve 75.000 hektar alanın etkilendiğini açıkladı. İzmir’de ise bin 600 yangının yaklaşık 14.000 hektar alanı etkilediğini, ancak yangın başına düşen alan miktarının diğer illere göre daha az olduğunu belirtti.
Orman yangınlarıyla mücadelenin önleme ve söndürme olmak üzere iki ayağı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Eşen, orman yangınlarını önlemek için erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi ve orman bölge müdürlüklerinin güçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, kamu ve özel kurumların iş birliği içinde olması gerektiğini vurgulayarak, orman yangınlarının artık olağan hale geleceğini ifade etti. Yangına hassas bölgelerde kamuoyunun eğitilmesinin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Eşen, ormanların kuraklığa ve yangına dirençli hale getirilmesi gerektiğini dile getirdi.
İKÇÜ Orman Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Remzi Eker ise orman yangınlarında teknoloji kullanımının önemine değindi. Uzaktan algılama teknolojileriyle ormanlardaki yanıcı madde miktarı ve risk durumunun belirlenmesi gerektiğini belirten Dr. Eker, yerli uydular kullanarak yangınlarla ilgili detaylı bilgi topladıklarını ve haritalama çalışmaları yaptıklarını söyledi. Yaptıkları çalışmalarda ülke genelinde ormanlık alanlardaki yanma potansiyelini belirlediklerini ifade eden Dr. Eker, özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerinde yangın riskinin yüksek olduğunu ortaya koyduklarını belirtti.
Sonuç olarak, orman yangınlarının önlenmesi ve mücadele edilmesi için teknolojinin ve bilimsel çalışmaların önemli olduğu vurgulandı. Ayrıca, kamuoyunun bilinçlendirilmesi ve ormanların yangına dayanıklı hale getirilmesi gerektiği üzerinde duruldu. Gelecekte orman yangınlarının artması ve olağan hale gelmesi durumunda toplumun hazırlıklı olması gerektiği belirtildi.