Ramazan ayının gelmesiyle birlikte internet üzerinde oruçla ilgili aramalar artmaya başladı. İslamiyet’in temel şartlarından biri olan oruç tutma ibadeti herkes için zorlayıcı olmayabilir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yapmış olduğu bilgilendirmeye göre, oruç tutamayacak durumda olanlar şunlardır:
Birinci durum ise seyahat. Ramazan ayında en az doksan kilometre yolculuk yapan kimse, sefer mesafesini geçtiği için oruç tutmayabilir. Ancak başladığı orucu sefer esnasında bozmamalı ve sefer sonrasında kaza etmelidir.
İkinci durum hastalık. Oruç tutmanın sağlık durumunu olumsuz etkileyeceğinden endişe eden veya zorlanan kişilere Ramazan ayında oruç tutmama hakkı tanınmıştır. Doktor raporu ile oruç tutmasının zararlı olacağı belirtilen hastalar da oruç tutmayabilirler.
Üçüncü durum ise yaşlılık. Oruç tutacak kadar yaşlı olanlar, oruç tutmak yerine fidye verebilirler. Aynı şekilde iyileşme umudu olmayan hastalar da aynı hükmü paylaşırlar.
Dördüncü durum ise aşırı açlık veya susuzluk. Beden ve ruh sağlığının zarar gördüğü durumlarda orucu bozmak caiz olabilir. Sağlık şartları düzeldiğinde ise bozulan oruçlar kaza edilmelidir.
Beşinci durum zor ve meşakkatli işlerde çalışmak. Bazı durumlarda insanların normal ibadetlerini yerine getirmesini engelleyecek kadar ağır işlerde çalışmaları doğru değildir. Bu durumda çalışan kişiler, oruç tutmaktan kaçınabilirler ve kazalarını uygun zamanlarda tutabilirler.
Altıncı durum ise gebe ve emzikli olmak. Oruç tutmanın kendilerine veya çocuklarına zarar vereceği düşünülen kadınlar, oruç tutmaktan kaçınabilirler. Bu durumda olanlar, durumları normale döndüğünde tutamadıkları oruçları kazaya bırakmalıdırlar.
Ruhsata dayanan sebepler ortadan kalktığında oruçlar kaza edilir. İyileşmesi mümkün olmayan durumlarda ise her oruç için bir fidye verilir. Fidye, bir fıtır sadakası miktarıdır ve bir fıtır sadakası ise bir kimseyi bir gün doyuracak yiyecek miktarına denk gelir. Bu durumlar dikkate alındığında, oruç tutma mazeretleri kapsamlı bir şekilde ele alınmalı ve gerekli önlemler alınmalıdır.
