Adıyaman’daki Grand İsias Otel, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremlerde büyük bir yıkıma uğrayarak, aralarında KKTC’li öğrencilerin ve tur rehberlerinin de yer aldığı 72 kişiye mezar olmuştur. Bu trajik olay, birçok ailenin hayatını değiştirmiş ve büyük bir acı bırakmıştır.
Bugün, Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilen altıncı duruşmaya, tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Erdem Yıldız, bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılmıştır. Duruşmaya, İsias Otel’de yakınlarını kaybeden aileler, taraf avukatları ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ünal Üstel de iştirak etmiştir.
İFADELERİ ALINDI
Duruşma sırasında aileler ve avukatları, sanıkların “olası kastla” yargılanmasını talep ederek esasa ilişkin beyanlarda bulunmuştur. Sanıkların beyanları dinlenmiştir. Tutuklu sanık Ahmet Bozkurt, yapılan suçlamaları reddederek, “Ben müteahhit değilim, yalnızca arsa sahibiyim. Otel benim evim, burada misafir değilim. Benim kaydım, eşimin kaydı, çocuklarımın ve torunlarımın kaydı tutulmaz. Burası özel bir yer, bu yüzden kayıt tutulmaz” demiştir. Kayıplar için acı duyduğunu ifade eden Bozkurt, tahliyesini istemiştir.
“BU BİZİM SINAVIMIZMIŞ”
Diğer bir tutuklu sanık olan Mehmet Fatih Bozkurt da savunmasında, “6 Şubat’ta işyerimiz olan İsias Otel’in yıkılmasında ve can kayıplarında en küçük hatam yoktur. Bu, bizim sınavımızmış. Eğer suçlu olduğuma inanmış olsaydım, kaçardım. Ancak ben haklı olduğum davalardan kaçmam. Hakkımdaki iddiaları reddediyorum ve beraatimi talep ediyorum” ifadelerini kullanmıştır.
“BUNLARLA NASIL İŞBİRLİĞİ YAPARIM”
Tutuklu sanıklardan mimar Erdem Yıldız, sanık Ahmet Bozkurt ve ailesini işaret ederek, “Müştekiler sahte evraktan bahsediyorlar. Beni sahtecilikle suçluyorlar. Ben bir mimarım, statik projeleri hazırlamam, bunun için kanun müsaade etmez. Alevi ve solcu biriyim, bu kişilerle nasıl işbirliği yapabilirim” şeklinde bir savunmada bulunmuştur. Diğer tutuksuz sanıklar da suçlamaları kabul etmeyerek beraat talebinde bulunmuşlardır.
Duruşmanın ilerleyen kısmında, sanık avukatlarının beyanları ile devam etmesi beklenmektedir. Bu davanın sonuçları, deprem sonrası yaşanan acıların adli açıdan ne ölçüde karşılanabileceğini ve üzüntü ile kayıpların nasıl telafi edileceğini belirlemek açısından son derece önemlidir. Aileler, kaybettikleri yakınlarının anısını yaşatmak ve adaletin yerini bulması için duruşmalara katılmaya devam etmektedir.
