Özel’in açıklamaları, 2024 yılı için Türkiye’nin siyasi işleyişine dair önemli çıkarımlarda bulunuyor. Öncelikle, Temel Karamollaoğlu’na sağlık dileğinde bulunarak yeni Genel Başkan Mahmut Arıkan’a başarılar diledi. Bu açıklamalarda Karamollaoğlu’nun partisi ve yeni liderinin geleceği açısından bir geçiş dönemi yaşandığına işaret ediyor.
Özel, eğitim konusu üzerinde özellikle durarak, 1 milyon öğretmenin Milli Eğitim Akademisi tarafından diplomalarının elinden alındığını vurguladı. Hükümetin iktidara geldiği dönemde öğretmen maaşlarının 23 çeyrek altın olduğunu, günümüzde ise bu rakamın 8 çeyrek altına düştüğünü dile getirdi. Bu bağlamda, vatandaşların yüzde 80’inin eğitimden memnun olmadığını ifade etti ve tüm öğretmenlerin Öğretmenler Günü’nü kutlayarak onlara destek verdi.
Meclis’in kendi bütçesi üzerinde bir değerlendirme yaparak, Numan Kurtulmuş’un bu bütçeyi savunacağını belirtti. İşten çıkarılan danışmanların kıdem ve ihbar tazminatı alamadıklarını hatırlatarak, bu sorunun çözülmesi gerektiğini ifade etti. Emekçiler için ortak bir çözüm bulmak adına oy birliği ile hareket etme çağrısı yaptı.
Ekonomi kurmaylarının Türkiye genelinde detaylı bir rapor hazırladığına dikkat çeken Özel, 3 büyük depremin yaşandığı bölgelerdeki durumu ele aldı. Kendine has üslubuyla, hükümetin 650 bin konut yapma vaadini yerine getiremeyeceğini söyledi. Özellikle Hatay’ın deprem sonrası konut sıkıntısı çektiğini ve bunun tüm vatandaşları mağdur ettiğini belirtti.
Altın yumurtlayan bir proje olan Çayırhan Madeni üzerinden işçilerin kendi çıkarlarını korumayı hedeflediklerini belirtti. 9 işçinin hayatını kaybettiği mermer ocağı kazası için sorumluluğu üstlenenleri eleştirerek, bu kazaların önlenmesi için daha fazla önlem alınması gerektiğini vurguladı.
Ayrıca, iktidarın Filistin konusunda çelişkili tutumunu eleştirerek, hükümetin ticaret ilişkilerini inkar ettiği ancak belgelerin ortaya çıktığını ifade etti. Toplumun büyük bir çoğunluğunun İsrail ile ticaretin devam ettiğine inandığına değindi.
Şehit ve gazi aileleriyle ilgili olarak, bu ailelerin rızası olmadan hiçbir şeyin yapılmayacağını tekrarladı. Meclis’te şehit ailelerinin ihtiyaçları doğrultusunda toplumsal mutabakat için bir görüşme yapılması gerektiğini belirtti.
Son olarak, basın özgürlüğü konusundaki endişelerine dair açıklamalar yaptı. Devlet Bahçeli’nin medyayı tehdit eden açıklamalarına tepki gösterdi ve herhangi bir gazetecinin başına bir şey gelirse bunun sorumlusunun Bahçeli olacağını belirtti. Bu süreçte, Cumhuriyet’in değerlerini korumaya yönelik bir taahhütte bulundu.
Tüm bu noktalar, Türkiye’deki siyasi, ekonomik ve sosyal durumun ele alınacağı bir dönem içinde olunduğunu gösteriyor. Özel, iktidara gelmeleri durumunda bu sorunların çözüleceğinin altını çizerken, seçmenler üzerinde bir etki bırakmayı hedefliyor.