Özel, gazetecilerin sorularını yanıtlayarak gündemi değerlendirdi. Öncelikle Esenyurt meselesi üzerinde durarak, “Esenyurt meselesindeki tutumuz, hangi partinin belediyesi olursa olsun halkın seçtiği, halka hesap verir, suç işlediyse mahkemeye hesap verir” şeklinde konuştu. Özel, bu durumun aksine bir kayyum ataması yapılmasının, mahkemeyi ve halkı tanımamak anlamına geldiğini belirtti. Bu ifadelerle, yargı sürecinin önemli olduğuna ve kayyum atama uygulamalarının haksız olduğuna vurgu yaptı.
Bir gazetecinin “Kayyum atamalarının diğer belediyelere yayılabileceği, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne (ABB) yönelik de iddialar var, ne dersiniz?” sorusuna cevap veren Özel, “MİT’e verilmiş bir talimat var, ‘Eşeleyin, deşeleyin, işte bir türlü ilişkilendirmeler yapalım’” ifadesini kullandı. MİT Başkanı’nın AK Parti Genel Merkezi’nde bir sunum yaptığını hatırlatan Özel, kendisinin MİT başkanına bir yazı yazdığını ve “Ne sundunuz, onların bilmesi gerekip de bizim bilmediğimiz ne var?” dediğini ifade etti. Özellikle MİT’in içindeki bazı kişilerin, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni araştırması konusundaki baskıların duyumlarını aldığının altını çizen Özel, bu konuda MİT Başkanından duyarlılık beklediğini belirtti.
Bu arada CHP’deki değişimci kanattan milletvekilleri, Genel Başkan Özel, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bir araya gelerek görüşmelerini talep ediyor. Bu grup, Özel’in liderliğini destekleyen vekillerden oluşmakta. Ankara’da bu konudaki taleplerin artmasıyla birlikte parti içindeki dinamizm ön plana çıkmış durumda.
CHP’nin yeni lideri olarak dikkat çeken Özel, sokak röportajı sırasında tutuklanan ve sonrasında serbest kalan Dilruba Kayserilioğlu ile yaşadığı protokol krizi üzerine konuştu. Özel, Kayserilioğlu’nun röportajda söylediklerini düzeltmeden oturmuş olmasının yanlış olduğunu belirtirken, Kayserilioğlu ise “Yuh yalana gel. Ben mi sürpriz yapmışım” diyerek tepki gösterdi. Bu diyalog, parti içinde yaşanan gerginliklerin bir yansıması olarak değerlendirilmekte.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, CHP’den istifa edeceği yönündeki iddialara yanıt vererek, “Partimden istifa edeceğime yönelik yaydırılmaya çalışılan dedikoduları görüyorum ancak ciddiye almıyorum” açıklamasında bulundu. Yavaş, bu dedikoduların arka planında ne amaçların yattığını bildiğini ifade etti ve partisinin yanında olduğunu net bir şekilde ortaya koydu.
Ekrem İmamoğlu da Mansur Yavaş’ın yanındayız mesajı vererek, “Uydurma hangi iş var ise, ister benim yol arkadaşım Mansur Yavaş olsun, ister Mardin’deki Ahmet Türk olsun, gideceğiz mücadelenin en büyüğünü vereceğiz” dedi. Bu ifade, İmamoğlu’nun partideki dayanışma ruhunu pekiştirdiğini göstermektedir.
Son olarak, Demokrasi ve Progress Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan hakkında “Seyit Rıza, Şeyh Sat ne yaptıysa, Kürt halkı da yapacaktır” ifadeleri nedeniyle bir soruşturma başlatıldığı belirtildi. Bu durum, siyasi arenada yaşanan tansiyonun arttığını ve bazı politikacıların ifadelerinin yasal süreçlere tabi olabileceğini göstermektedir.
