Suriye’de durumun karmaşıklaştığını öne süren CHP lideri Özgür Özel, kazananın Türkiye değil, ABD ve İsrail olduğunu savundu. Özel, bölgede “belirsiz bir ara dönemin başladığını” ifade ederek, kaosun devam edeceği yönünde uyarılarda bulundu. İlgili açıklamaları sonrası, Suriye’de iç savaşın sona erdiğini iddia eden Özel, “Artık rejim yok, Esad yok. Gerekçe ortadan kalkmıştır. Bu yüzden Suriyelilerin, devlet kararlılığı ve düzenlemeleri ile belli bir takvim çerçevesinde dönüşleri sağlanmalıdır” şeklinde konuştu.
Özel’in bu yorumları, kendi partisinden karşı görüşler ile yanıt buldu. Özgür Özel’in söylemlerinin hemen ardından, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, HTŞ (Hizbullah Tahrir Şam) hareketinin duyarlılığına vurgu yaparak, MHP’nin (Milliyetçi Hareket Partisi) bu konudan haberdar olduğunu belirtti. Bağcıoğlu, “Bu tamamen şahsi bir yorumum, en azından Sayın Bahçeli’nin bu durumdan haberdar olduğunu düşünüyorum” diyerek, durumu daha da netleştirdi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın “Suriye’de kazanan Türkiye” mesajı Özgür Özel’in açıklamalarını daha da tehditkar bir hale getirdi. Trump tarafından yapılan bu övgü dolu ifadelerin tam zıttında demeçler veren Özel, “Suriye’de kazanan ABD ve İsrail, Erdoğan değil. Siyasi bir illüzyon söz konusu. CHP, 13 yıl aradan sonra haklı çıkmış durumdadır” ifadeleriyle dikkat çekti.
Özgür Özel’in eleştirilerinin hedeflerinden biri de Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen oldu. Leyen, Türkiye’ye ziyarette bulunarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşme gerçekleştirmişti. Bu durumu eleştiren Özel, “Bu ülkede son yerel seçimlerde birinci parti olan ana muhalefet partisi bulunmaktadır. Bu ülkeyi tek adam rejimi olarak kabul edemezsiniz. Kendi ihtiyaçlarınızı gidermek için gitmek ve anlaşmak yerine, bizimle de görüşün” dedi.
Özel’in Türkiye ve Suriye üzerine yaptığı bu değerlendirmeler, siyasi sahnede farklı görüş çatışmalarını ortaya çıkardı. Özellikle CHP içindeki söylemlerin çelişkili olması, partinin genel politikalarında bir tıkanmaya işaret ediyor. Suriye’deki gelişmeler, CHP’nin tutumunu sorgulamak için uygun bir zemin oluştururken, Özgür Özel’in sözleri, CHP’deki iç dinamiklerin ne denli değiştiğini gösteriyor.
Özellikle Suriye meselesinin uluslararası boyutları, Türkiye’nin stratejik durumu ve CHP’nin siyasi gücü üzerine tartışmalar devam ediyor. Özgür Özel’in bu konudaki açıklamaları, sadece parti içi çekişmeleri değil, aynı zamanda Türkiye’nin dış politikasındaki yönelimi de sorgulamaya açıyor. Genel olarak değerlendirildiğinde, bu süreç, Suriye için bir yeniden yapılanma süreci olarak deneyimlenirken, parti içi siyasi dinamiklerin de yeniden gözden geçirilmesi gerekecek.
