Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 21’inci Olağanüstü Kurultayı, siyasi tartışmaların ve eleştirilerin gölgesinde gerçekleştirildi. Bu kurultayda CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sert ifadeler kullandı. Özel, Erdoğan’ı ‘cunta yönetimi’ ile ilişkilendirerek, onun yönetim biçimini eleştirdi. Ancak bu ifadeler, iktidar partisinin sözcüsü Ömer Çelik tarafından sert bir dille eleştirildi. Çelik, CHP’nin tarihine atıfta bulunarak, “Siyasi tarihimizde on yıllar boyunca cunta yönetimlerinin siyasi destekçisi her zaman CHP olmuştur. Demokratik siyasi sözlükte cunta eşittir CHP yazar” şeklinde bir açıklama yaptı.
Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in geçmişte yaşanan cunta dönemleri ile ilgili bilgisiz olduğunu vurguladı. Çelik’in ifadelerine göre, Erdoğan’ın kazandığı her seçim, doğrudan halkın iradesiyle gerçekleşmişti; bu nedenle Özel’in ‘cunta yönetimi’ ifadesinin kötü niyetli bir siyasi cehaleti yansıttığını savundu. Çelik, CHP’nin geçmişinde, halk iradesiyle seçilmiş yönetime karşı cunta gibi ağır ve olumsuz terimler kullanma geleneğinin olduğunu belirtti. Bu durumun, parti geleneğinde yerleşik bir tutum olduğunu vurguladı.
Çelik, adeta bir tarih dersi niteliğindeki bu konuşmasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, demokrasiyi tehdit eden gizli ve açık cuntalar ile mücadelesinin sonucunda, ülkenin siyasi istikrarını sağladığını iddia etti. ‘Cunta destekçisi CHP geleneği’ ifadesini kullanarak, CHP’nin bu kurultayda da Yassıada zihniyetine biat ettiğini belirtti. Yassıada, 1960 darbesinin ardından dönemin Demokrat Parti hükümetine karşı gerçekleştirilen yargılamaların yapıldığı bir mekan olarak biliniyor ve bu durum, CHP’nin tarihsel bağlamda nasıl bir rol oynadığına dair tartışmalara yol açmaktadır.
Özel’in kurultaydaki çıkışı ve Çelik’in yanıtı, Türkiye’nin siyasi tarihinde cunta tartışmalarının ne kadar derin olduğu ve siyasi partilerin geçmişle olan bağlantıları konusunda önemli bir göstergeyi oluşturuyor. CHP’nin, geçmişteki cunta yönetimlerine sağladığı destek ile günümüzdeki durumu arasında bir kıyaslama yapılması, siyaset bilimciler ve tarihçiler tarafından da incelenen bir konu. Bu bağlamda, CHP’nin kendi tarihine yönelik eleştiriler ve kendine çeki düzen vermesi gerektiği şeklinde yorumlar da yapılmakta.
CHP’nin kurultayı, yalnızca parti için değil, Türkiye’deki muhalefet için de yeni bir başlangıç anlamı taşıyabilir; ancak bu tür tartışmaların sürdüğü bir ortamda, muhalefetin bir araya gelmesi ve tek bir sesle hareket etmesi zor görünüyor. Özgür Özel’in kullanmış olduğu cunta yönetimi ifadesi ise, birçok kişi tarafından seçim kayıpları ve siyasi başarısızlıklar karşısında bir tür kurumsal savunma mekanizması olarak değerlendirildi.
Özetle, CHP’nin 21’inci Olağanüstü Kurultayı, siyasi tartışmaların alevlendiği bir dönemde yapıldı. Genel Başkan Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik sert eleştirilerde bulundu. Ancak AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, bu eleştirileri yanıtlayarak, CHP’nin geçmişteki rolüne vurgu yaptı. İki taraf arasındaki bu karşılıklı eleştiriler, Türkiye’nin siyasi ikliminin ne denli çatışmalı ve polarize olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
