“`html
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel tarafından yapılan bir açıklamaya yanıt verdi. Özgür Özel, partisinin 21. Olağanüstü Kurultayı’nda Türkiye’nin bir cunta yönetimi tarafından yönetildiğini ifade etti. Uçum, bu iddialara karşı çıkarak Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın seçkinciliğin ve cundatacılığın köklerine kesinlikle karşı bir lider olduğunu savundu. Uçum, Erdoğan’ın halkın gönlünde ve zihninde en büyük demokrat lider olarak yer edindiğini belirtti.
Özgür Özel, 21. Olağanüstü Genel Kurultayı’nda yaptığı konuşmada, “Bugün Türkiye’yi seçimden, rakibinden, milletten korkan bir cunta yönetmektedir!” diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef aldı. Bu söylemleri, AKP’li birçok isim tarafından sert tepkilere neden oldu. Uçum, Özel’in bu ifadelerinin, demokrasiyi henüz kabullenmediklerini gösterdiğini belirtti.
Uçum’un sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderlik anlayışını savunarak “CUMHUBAŞKANI ERDOĞAN’IN LİDERLİĞİ SEÇKİNCİLİĞİN VE CUNTACILIĞIN KÖKTEN KARŞISINDADIR!” ifadesini kullandı. Uçum, Özgür Özel’in Erdoğan’a yönelik yaptığı cunta başkanlığı yakıştırmasının gerçeklerle bağdaşmadığını ve akıl dışı bir iddia olduğunu vurguladı. Erdoğan’ın, halkın iradesini esas alarak siyasal sistemin meşruiyetini kazandığını ifade eden Uçum, “Demokrasi tarihimizin en güçlü lideri olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a cunta yakıştırması yapmak gerçeğe tamamen aykırıdır” diye belirtti.
Uçum, Türkiye’de siyaset yapan herkesin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi tecrübesi ve liderlik pratiğini öğrenmesi gerektiğini dile getirdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli‘nin de “Recep Tayyip Erdoğan’ı tanıyın, anlayın, anlatın” dediğini hatırlatarak, Erdoğan’ın daha önceki Türkiye’yi ileri taşıyacak bir lider olduğunu belirtti. Uçum, Erdoğan’ın cumhuriyeti ve milli iradeyi esas alan bir dönüşüm gerçekleştirdiğini, bu dönüşümün dönemin ihtiyaçlarına göre şekillendiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yönettiği Türkiye’nin, 21. yüzyıldaki dönüşümünü sağlayan lider olduğuna dikkat çekti.
Uçum, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uyguladığı doğrudan halkla ilişkili siyasi tarzının Türkiye’de radikal değişiklikler sağladığını ifade etti. Bu bağlamda, Erdoğan’ın “tez demokrasisi” yerine “talep demokrasisi” ile siyaseti şekillendirdiğini, halkın taleplerinin siyasal sistemi nasıl etkilediğini anlattı. “Tez demokrasisi”, elitlerin halk için yapacakları siyasi önerilerin geliştirilmesini içerirken, “talep demokrasisi” halkın ihtiyaçlarına yönelik isteklerin görüldüğünü ifade etti.
Bu iki yaklaşım, Uçum’a göre seçkinci bir siyaset tarzına dayanmaktadır. Erdoğan, halkın doğrudan sesi olan bir liderlik anlayışını benimsediğinden, liderlik tarzında da köklü bir değişim sağladığını vurguladı. Uçum, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinin “Doğrudan ve Organik Siyasi Liderlik” olarak adlandırılabileceğini, bu tarzın şimdiye kadar tanımlanmış siyasi liderliklerin ötesinde bir özgünlük barındırdığını belirtti.
Doğrudan liderliğin, kitlelerle olan ilişkide oluşturduğu “lidere tam güven” duygusunun, Erdoğan’ın perspektifine olan inancı güçlendirdiğini ifade etti. Bunun yanı sıra Uçum