Gazeteci Özlem Gürses, YouTube kanalında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile ilgili yaptığı skandal yorumlar nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Gürses, “Gördüğünüz üzere IŞİD yapısı, yani TSK-SMO yapısı Kürtlerin olduğu bölgelerde küçük küçük kazanımlar elde etmiş.” şeklinde ifadeler kullanmıştı. Bu açıklama, “Devleti Askeri veya Emniyet Teşkilatını Alanen Aşağılama” suçlamasıyla adalet sisteminin müdahalesini gerektirmiş ve soruşturma için Adalet Bakanlığı’ndan izin alınmıştı.
Özlem Gürses, Ankara’da gözaltına alındı. Emniyette ifade vermeyi reddeden Gürses, İstanbul Adalet Sarayı’na getirildiğinde savcılık ifadesi ortaya çıktı. Görüşmeler sırasında, gözaltında olma durumunun kendisi için bir şaşkınlık yarattığını dile getirdi. “Dedemin dedesi Çanakkale şehididir, kendi dedem Albay’dır. Ben devletini ve ülkesini seven Cumhuriyetçi, Atatürkçü bir aile kültürüyle büyüdüm.” şeklindeki sözleriyle, aile geçmişinin ulusal değerlere bağlı olduğunu vurguladı. Ayrıca, her gün saat 17.00-18.00 arası şahsına ait YouTube kanalı “Gündem”de haber yayınları yaptığını belirtti. 19 Aralık tarihinde yapmış olduğu bir yayın sırasında yaklaşık 8 saniyelik bir bölümün sosyal medyada linç kampanyasına neden olduğunu ifade etti.
Gürses, savcılık ifadesinde TSK’nın terör örgütleriyle ilişkilendirilmesinin mümkün olmadığını, böyle bir düşüncenin aklından bile geçmediğini iddia etti. “Tam tersi, Suriye’nin kuzeyindeki terör örgütünün TSK ve SMO tarafından temizlendiğini ifade etmekti.” diye belirten Gürses, yaptığı açıklamaları harita üzerinden göstererek, anlatmak istediği şeylerin havada kalmış olabileceğini vurguladı. Bu açıklamalarıyla birlikte, Türk ordusunu ve Mehmetçiği destekleyici bir ifade vermeye çalıştığını söylemekteydi.
Gürses, savcılık ifadesinin devamında iki cümleyi bağlarken bir yanlış anlaşılma yaşanmış olabileceğini savundu. “Burada dil sürçmesi veya cümleleri birbirine eksik bağlamış olabilirim.” diyerek, suçlamaları reddetti ve niyetinin kötü olmadığını belirtti. Ancak bu açıklamaları da hukuki süreçteki durumu değiştirmedi.
Özlem Gürses, ifadesinin ardından “Devleti Askeri veya Emniyet Teşkilatını Alanen Aşağılama” suçlamasıyla tutuklanma talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Yapılan sorgu sonuçlandıktan sonra, Özlem Gürses hakkında ev hapsi ve yurtdışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol kararı verildi. Bu karar, Gürses’in ifadesinin ardından alınmış olup, serbest kalmasına olanak tanımıyor.
Bu olay, toplumda büyük yankılar uyandırdı ve basın özgürlüğü ile ifade özgürlüğü bağlamında tartışmalara sebep oldu. Özlem Gürses’in durumu, Türk medyasında sıkça gündeme gelmekte ve kamuoyunda farklı tepkilere yol açmaktadır. Gazetecilik mesleğinin geleceği ve devletin medya üzerindeki etkisi, bu süreçle birlikte daha fazla sorgulanmaya başlanmıştır.
