6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş’ın Şehit Abdullah Çavuş Mahallesi’nde bulunan Palmiye Sitesi’nin üç bloğu, meydana gelen büyük deprem sonucunda yıkıldı. Bu yıkımda, 150 kişi hayatını kaybederken, 16 kişi de yaralandı. Bu olayla ilgili olarak açılmış olan davanın 2. duruşması, Kahramanmaraş 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşti. Duruşmaya, ‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 22 yıl 6 ay hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan müteahhit Hacı Mehmet Ersoy katıldı. Ayrıca, hayatını kaybedenlerin yakınları ve taraf avukatları da duruşmada yer aldı. Diğer sanık olan jeoloji mühendisi Ömer Tarakçıoğlu duruşmaya katılmazken, diğer müteahhit Ali Babaoğlu ise tutuklu olduğu cezaevinden SEGBİS sistemiyle bağlanarak savunma yaptı.
Duruşmanın ilk savunmasını Ali Babaoğlu gerçekleştirdi. Mahkeme heyeti başkanı, dosyada Hacı Mehmet Ersoy’a ait belge asıllarının bulunduğunu ve bilirkişi raporunun dosyaya girdiğini belirtti. Bu durum karşısında Babaoğlu, yeni raporun kendisine ulaşmadığını, dosyadaki belgeleri kendisinin sunduğunu ve bu belgelerin Hacı Mehmet Ersoy ile ortaklık ilişkisini açıkça ortaya koyduğunu ifade etti. Babaoğlu, “Sayın hakimin kafasında hala belirsizlik varsa, bu durumu netleştirmek adına daha fazla belgede sunabilirim. Maliye kaydında kendisi benim ortağımdır. Palmiye Sitesi Yapı Ortaklığı, Ali Babaoğlu ve Hacı Mehmet Ersoy tarafından kurulmuştur. Ortaklık sözleşmemizi de mahkemeye sundum. Tek başıma inşaatın proje müellifi ve teknik uygulama sorumlusuyum. Eğer bir proje hatası olsaydı, diğer 100 daire neden ayakta kalmış olsundu? İmalat hatası olsaydı, diğer binalar da aynı sorunla karşılaşırdı. 154 daireden yalnızca 54’ü yıkıldı; bu durum düşündürücü değil mi?” dedi.
Ardından Hacı Mehmet Ersoy savunmasını yaptı. İlk duruşmada, binanın yapımıyla hiçbir alakasının olmadığını ve sadece emlakçı gibi müşteri getirdiğini belirten Ersoy, benzer şekilde suçlamalarını yine reddetti. Mahkeme başkanı, Ali Babaoğlu tarafından sunulan belgeleri gösterip, imzaların kendisine ait olup olmadığını sordu. Belgeleri inceledikten sonra Ersoy, “Bu imzaların hiçbiri benim değil. Ortak değiliz,” şeklinde yanıt verdi.
Ölenlerin yakınları, sanıkların cezalandırılmasını talep ederek mahkemeye başvuruda bulundu. Erol Geyik isimli bir katılımcı, Palmiye Sitesi’nde ağabeyi ve yengesi hayatını kaybettiği için oldukça üzgün olduğunu belirtti. 6 gün boyunca enkazdan ayrılmadığını anlatan Geyik, mühendis olduğunu ve binayı inceleme fırsatı bulduğunu ifade etti. “Maalesef vinçlerle beton kitlelerini kaldıramadık, demirden sıyrıldı. Gözlemledik ki, o betona su dahi verilmemiş, beton yanmış. Sudan bile imtina edilmiş. Palmiye Sitesi’nde yaşayanları deprem öldürmedi, bina öldürdü. Ali Babaoğlu’nun idam edilmesini istiyorum,” diyerek duygularını dile getirdi.
Duruşmanın sonunda, taraf avukatlarının savunmalarının ardından mahkeme savcısı mütalaa vererek, Ali Babaoğlu’nun tutukluluk halinin devamına ve Hacı Mehmet Ersoy’un da tutuklanmasını talep etti. Mahkeme heyeti, duruşma sonucunda, tutuksuz yargılanan Hacı Mehmet Ersoy’un tutuklanmasına ve Ali Babaoğlu’nun tutukluluk halinin devamına karar verdi. Ayrıca SGK ve maliyeye de yazı yazılarak Palmiye Sitesi ile ilgili belgelerin istenmesi talep edildi. Dava, 17 Şubat’a ertelendi ve