Kütahya Seramik‘in sahibi Erkan Güral’ın, fabrikasındaki işçilerin ciddi bir hastalıkla mücadele ederken Afrika’da safari yapması büyük bir tepkiyle karşılandı. Söz konusu işçilerin, silikoza hastalığına yakalanarak hayatlarını kaybetme riski taşımalarına rağmen, Erkan Güral’ın bu keyifli faaliyetleri özellikle işçi haklarının ihlal edildiği iddialarını gündeme getirdi. Ayrıca, Güral, AKP’de ekonomi işlerinden sorumlu önemli bir yönetici olup, davalarda hüküm verilmesine rağmen işçilere tazminat ödememek için üst mahkemeye başvurduğu bildirildi.
İŞÇİLER MAĞDUR EDİLDİ
Davayı üstlenen avukatı Ünal Demirtaş, Güral’ın ailesinin siyasi gücünü kullanarak işçileri mağdur ettiğini belirtti. Demirtaş, işçilerin fabrikanın riskli koşullarına rağmen yaşam mücadelesi verirken, Güral ailesinin lüks harcamaları arasında bir çelişki olduğunu vurguladı. “Safariye, ralliye ve lüks otellere para var; ancak işçinin tazminatına gelince ortada bir bütçe yok. Biraz vicdan!” diyerek bu durumun etik olmadığını dile getirdi.
BAKANLIK TEHLİKEYİ DURDURMADI
CHP eski milletvekili de olan avukat Ünal Demirtaş, Güral Porselen ve Kütahya Seramik firmalarının yıllardır devam eden davalarına dair bilgi verdi. Demirtaş, Güral Porselen’de yaklaşık 150 işçinin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin eksikliği yüzünden silikoza yakalandığını ifade etti. Bu işçilerden beşinin hayatını kaybettiğini ve ardından Güral’ın Kütahya Porselen’i kurduğunu belirtti. Yeni fabrikada da gerekli önlemler alınmayınca işçiler tekrar hastalanmaya başladı. İşçiler adına dava açtıklarını, kazandıklarını ancak yine de patronların davayı temyize götürerek durumu uzattıklarını söyledi. Olayın ilerleyen süreçlerinde işçilerin sağlık durumlarının kötüleştiğini ve tazminat alma umutlarının azaldığını sözlerine ekledi. Temyiz sürecinde yalnızca bir işçiye ödeme yapıldığını, ancak diğer iki işçinin tazminatlarının hâlâ ödenmediğini ve bunun kabul edilemez bir durum olduğunu ifade etti.
Demirtaş, fabrikaların ölüm saçtığını belirterek durumu Çalışma Bakanlığı’na bildirdiklerini ve işin durdurulması için başvuruda bulunduklarını belirtti. Fakat bakanlığın henüz firma üzerindeki yaptırım uygulamadığını vurguladı. Sürecin işçiler açısından daha da zorlaştığını düşündüğünü, zira müfettiş raporları ve bilirkişi tespitlerinin işverenin kusurlu olduğunu belirttiğini açıkladı. Ancak, mevcut siyasi gücün aileyi korumaya devam ettiğini sözlerine ekledi.
İşçiler, ailenin gücünden korkuyor
Ünal Demirtaş, Erkan Güral’ın AKP’de ekonomi işlerinin başkan yardımcısı olduğunu hatırlatarak, ailenin bu gücü işçilere karşı kötüye kullandığına dikkat çekti. İşçilerin aileden korkarak dava açamadıklarını aktaran Demirtaş, “Bir grup işçi dava açmak için başvurdu. Ancak korkulu bir şekilde buna cesaret edemediler. ‘Bu insanlar çok güçlü, her yere erişim sağlıyorlar. Onları kızdırmadan bir çözüm bulalım’ dediler.” şeklinde ifade etti. İşçilerin adalet arayışının devam ettiğini vurgularken, patronların bu durumlardan bağımsız bir şekilde lüks harcamalarına devam etmesinin son derece rahatsız edici olduğu belirtildi. “İşçinin hayatı 3 kuruşluk alacakları için akıllarına dahi gelmiyor,” diyerek durumun ne denli acı verici olduğunu özetledi.
