“`html
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Türkiye Basın Federasyonu’nun düzenlediği “Anadolu Sohbetleri” etkinliğinde, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Etkinlikte, Ülke TV Ankara Temsilcisi Mustafa Pala gibi isimler de yer aldı. Gazeteciler, Türkiye’nin mevcut gündemiyle ilgili çeşitli konuları Perinçek’e yöneltti.
Özellikle, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından dile getirilen “Terörsüz Türkiye” hedefi ve bu konu kapsamında yapılan görüşmelere ilişkin sorulara değinen Perinçek, terör örgütü PKK’nın etkisinin sona erdiğini, bu yüzden örgütün cenazesinin kaldırılması gerektiğini belirtti.
Perinçek, PKK’nın içindeki yapının, silah bırakma ve bırakmama açısından bölünmüş olduğunu ifade etti. Bunun yanı sıra, “Amerika Birleşik Devletleri” ve “İsrail” gibi ülkelerin PKK’nın silah bırakmasını istemediklerini vurguladı. Perinçek, ABD’nin önceki başkanları arasında yer alan Obama ve diğerlerinin açıklamalarına atıfta bulunarak, “PKK, ABD’nin kara kuvveti” ifadesini kullandı. Bu bağlamda, bir ülkenin kendi kara kuvvetlerinden vazgeçmeyeceğini belirtti ve bu durumun, PKK’nın silah bırakmasının ABD için ciddi bir kayıp olacağı anlamına geldiğini söyledi. Dolayısıyla, dünya çapında PKK’nın silah bırakma sürecine karşı olan görüşlerin var olduğunu, Amerika ve İsrail başta olmak üzere pek çok güç tarafından desteklendiğini ifade etti.
“AKIL VE MANTIK DIŞI BİR İŞ”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik soruşturmaların durumu hakkında sorulan bir soruya Perinçek, şu şekilde yanıt verdi: “Maalesef, tüm kamuoyunun gözleri önünde İstanbul Belediyesi’nin kamu kaynaklarını kötüye kullandığı gerçeği son derece net.” Bu konunun bir hukuk meselesi olduğunu ve üzerine gidilmesi gerektiğini belirtti. Ancak, zamanlamanın önemine dikkat çekerek, “Cumhurbaşkanı adaylığına hazırlanan birinin tam bu günlerde tutuklanması dikkat çekici bir durum. Bu suçlar yıllardır işleniyor fakat zamanında soruşturmalar ya da kovuşturmalar açılmadı. Tam siyasi rekabetin doruğa çıktığı bir noktada yapılan bu tutuklama, karşı tarafa bir koz vermiş olur” dedi.
Perinçek, gazetecilerin boykot çağrısıyla ilgili olarak yönelttiği soruya ise yerli firmaların bu durumdan negatif etkilendiğini belirterek cevap verdi. Boykotun aslında Türkiye’nin sermaye güçlerine ve esnafa doğrudan zarar verdiğini ifade eden Perinçek, CHP yönetiminin böyle bir hatayı nasıl yapabildiğini sorguladı. Boykotun, emperyalist güçlerin etkisi altında bulunan ve aslında siyasi bir ideolojiyle de alakası olmayan bir grup tarafından gerçekleştirildiğini savundu. Perinçek, “Çok akıl dışı, mantık dışı bir iş” diye konuşarak, bu durumun doğru olmadığını vurguladı.
Bu açıklamalar, Perinçek’in hem iç politikaya hem de terörle mücadeleye dair görüşlerini ortaya koyarken, Türkiye’nin gündemindeki tartışmalı konulara ışık tutmaktadır. Özellikle terör örgütü PKK’nın durumu, halk üzerinde ciddi bir etki yaratmış durumda. Perinçek’in ifadeleri, PKK’nın geleceği ve terörle mücadele stratejileri açısından önemli bir tartışma zemini oluşturacak niteliktedir. Ayrıca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik soruşturmalar ve boykot çağrısının nasıl bir etki yarattığına dair yaptıkları yorumlar, siyasi arenadaki rekabetin ne kadar keskin olduğunu göstermektedir.
Sonuç olarak, Doğu Perinçek’in aktardığı görüşler, hem Türkiye’nin terör sorununa karşı duruşunu hem de siyasi rekabet ortamını açık bir şekilde gözler önüne serdi. Etkinlikteki bu konuşmalar, kamuoyunun dikkatini çekerken, iş dünyası ve
