Tel Abyad ilçesinin 8 Mart Köyü’nde yaşayan Şerif Ali, PKK/YPG’li teröristler tarafından göçe zorlanarak evinden uzaklaştırıldı ve köyü yerle bir edildi. Bu olayın üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen Ali, evine duyduğu özlemle yaşamaktadır. Terör örgütü, 2014 yılında ABD’nin desteğiyle Tel Abyad ilçesinin 8 Mart Köyü’nü ele geçirmiş ve yaklaşık 2 bin sivilin yerinden edilmesine neden olmuştur. Şerif Ali de bu süreçte evinin anahtarlarını alamadan köyünü terk etmek zorunda kalmıştır. Daha sonra farklı şehirler ve ülkeler arasında mekik dokuyarak dolaşan Ali, 2019 yılının sonunda Türkiye’den Tel Abyad’a geri dönmüştür. Ancak geri döndüğünde birçok evin yıkıldığını görmüş ve bu durum karşısında büyük bir üzüntü yaşamıştır. ABD’nin terör örgütüne verdiği destekten dolayı köyüne ve evine geri dönemeyeceğinden endişe duyan Ali, Barış Pınarı Harekâtı’nın devam etmesini ve köyünün terör örgütünden temizlenmesini istemektedir.
Şerif Ali’nin yaşadıkları, sadece kendi hikayesinin bir parçası değildir. Tel Abyad ilçesinde 8 Mart Köyü sakinlerinin yaşadığı sorunlar, Suriye’nin kuzeyindeki diğer bölgelerde de benzer şekillerde karşımıza çıkmaktadır. Terör örgütleri ve onlara destek veren ülkeler, masum insanların yaşamlarını altüst ederek evlerini terk etmelerine neden olmaktadır. Bu durum, sadece bireysel acılarla sınırlı kalmayıp geniş bir toplumsal travmaya yol açmaktadır. Şerif Ali gibi binlerce insan, yıllardır süren terör ve savaşın kurbanı olmuş ve hayatlarını yeniden kurma mücadelesi vermektedir.
Şerif Ali’nin talebi sadece kendi köyü için değil, tüm bölge için önemli bir çağrı niteliği taşımaktadır. Barış Pınarı Harekâtı gibi operasyonlar, terör örgütlerinin bölgeden temizlenmesi ve halkın evlerine geri dönebilmesi için önemli adımlardır. Ancak bu süreçlerin devam etmesi ve desteklenmesi gerekmektedir. Şerif Ali’nin evine kavuşma özlemi, birçok masum insanın ortak dileğidir. Çünkü ev, insanın en güvenli limanı ve huzur kaynağıdır. Terör örgütlerinin insanları evlerinden ederek yaşamlarını altüst etmesi, insani bir faciadır ve bu durumun sona erdirilmesi için tüm dünya tarafından ortak bir mücadele yürütülmelidir. Şerif Ali’nin hikayesi, sadece bir evin değil, bir insanın onurunun ve huzurunun geri kazanılma mücadelesidir.
