Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul’da meydana gelmesi muhtemel bir depremin büyüklüğünün ortalama 7.5 olabileceğini belirterek, bu tür bir felaketin her an gerçekleşme ihtimalinin yüzde 47 olduğunu vurgulamıştır. 1999 yılından bu yana, Marmara bölgesinin deprem tehlikesinde yaşadığı artışa dikkat çekmiştir. Görür, olası bir İstanbul depremi konusunda kayıtsız kalmanın tehlikelerine karşı sert bir tepki göstererek, “Maraş yetmedi mi?” şeklindeki sorgulamasıyla kamuoyunu uyarıda bulunmuştur.
Prof. Dr. Naci Görür’ün açıklamaları, Tele 1’deki bir programda gündeme geldi. Yapılan bir araştırmaya göre, İstanbul’da yaşayanların en büyük sorunlar arasında ekonomi, trafik ve sığınmacıları sıraladıkları öğrenildi. Bu durumu eleştiren Görür, “Pes doğrusu, gelmekte olan deprem tehlikesine inanmak için daha ne olmasını istiyoruz?” ifadelerini kullanarak, insanların deprem tehdidini hafife alma eğilimlerini sert bir dille eleştirmiştir. Özellikle Maraş’ta yaşanan depremin ardından, İstanbulluların dikkatini çekmesi gereken bir durum olduğunu ifade etmiştir.
Geçtiğimiz hafta, katıldığı canlı yayındaki diğer açıklamalarında ise, İstanbul’da her an deprem olma olasılığının yüksek olduğu konusunda tekrar vurgu yapmıştır. Görür’ün bu söylemleri, kamuoyunda deprem hazırlıkları ve alınması gereken önlemler konusunda daha fazla bilgilendirme yapılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Uzmanlar, özellikle büyük şehirlerdeki riskler ve yaşanabilecek felaketler hakkında daha fazla farkındalık oluşturulması gerektiğine inanıyorlar. Görür, bu konudaki eğitimin ve kamu bilincinin artırılması gerektiğini dile getirmiştir.
Sonuç olarak, Prof. Dr. Naci Görür’ün gündeme getirdiği bu konular, İstanbul’daki deprem tehlikesi üzerine toplumun daha bilinçli ve hazırlıklı olmasını sağlamak amacıyla yoğun eleştirilerin ve değerlendirmelerin yapılması gerektiğini göstermektedir. Ülkenin önemli bir bölümünü etkileyebilecek olan bu durum karşısında, ilgililerin ve vatandaşların sorumluluk alması gerektiği kesin bir gerçektir. Doğa olaylarının kaçınılmaz olduğunu unutmamak ve her an gerçekleşebilecek bir depreme karşı alınacak tedbirlerin önemini kavramak, tüm İstanbullular için hayati bir mesele olmaya devam edecektir.