İstanbul’daki Protestolar ve Tutuklamalar Üzerine Açıklama
İstanbul’da gerçekleşen protestolar sırasında tutuklanan kişilerin Silivri Cezaevi’nde yer olmadığı için emniyete geri götürüldüğü yönündeki iddiaların asılsız olduğu belirtildi. Bu açıklama, İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından yapıldı ve söz konusu iddiaların manipülasyon içerikli olduğu ifade edildi.
Emniyet Yetkilileri Açıklama Yaptı
Basında yer alan haberlerde, bazı tutukluların Silivri Cezaevi’nde yer olmaması nedeniyle emniyete geri getirildiğine dair bilgiler yer aldı. Ancak İletişim Başkanlığı, bu bilgilere yönelik bir açıklama yaparak, durumun gerçeği yansıtmadığını belirtti. Açıklamada, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet eden toplamda 56 şahsın yakalanarak gözaltına alındığı ifade edildi. Bu tutuklamalarda, gözaltına alınan şüphelilerin adli işlemlerinin İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından tamamlandığı kaydedildi.
Adli Sürecin İşleyişi
Açıklamada, gözaltındaki şüphelilerin 22 Mart 2025 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığı’na sevk edildiği bilgisi verildi. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 56 şüphelinin gözaltı süresini bir gün uzatması nedeniyle, bu şahısların 23 Mart 2025 tarihinde tekrar emniyete götürüldüğü ifade edildi. Söz konusu süreç sonucunda 50 kişinin adli kontrol hükümleriyle serbest bırakıldığı, 6 kişiye ev hapsi uygulanırken, 2 şahsın ise tutuklandığı vurgulandı.
Kamuoyuna Düşen Sorumluluk
Açıklamada, tutuklama kararı verilen şahısların emniyete geri götürüldüğü iddialarının asılsız olduğu ve bu tür manipülatif bilgilere itibar edilmemesi gerektiği vurgulandı. Kamuoyunun, dezenformasyon amaçlı bu tür açıklamalar karşısında dikkatli olması gerektiği belirtildi. Özelikle sosyal medyada yayılan yanlış bilgilerin, halk arasında panik veya endişe yaratabileceği ön görülmektedir.
Eğitim ve Bilgilendirme Faaliyetleri
İletişim Başkanlığı, bu tür yanlış bilgilendirmelere karşı halkı bilinçlendirmek amacıyla çeşitli eğitim ve bilgilendirme faaliyetleri yürütmektedir. Bilgi akışını sağlamak ve doğru bilgilerin kamuoyuna ulaşmasını temin etmek amacıyla ilgili kurumlarla iş birliği içerisinde çalıştıklarını kaydetti. Bu bağlamda, basın organlarının da doğru ve denetlenebilir bilgiler paylaşmaları gerektiği ifade edildi.
Sonuç
Sonuç olarak, İletişim Başkanlığı’nın yaptığı açıklama, yanlış bilgilerin yayılmasına karşı önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Kamuoyuna düşen sorumluluk, doğru bilgilenme ve spekülatif haberlere karşı temkinli olma konusunda dikkatli olmaktır. Gelecek dönemde benzer olayların yaşanmaması ve güvenlik güçlerinin çalışmalarının sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi adına, herkesin üzerine düşeni yapması gerektiği vurgulanmıştır.
