Rusya’nın saldırılarına karşı açık bir şekilde Ukrayna’yı destekleyen İngiltere, Moskova yönetimi tarafından yaptırımla karşılaştı. Bu yaptırımlardan birisi de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in imzaladığı kararname ile 1956 yılında İngiltere ile imzalanan balıkçılık anlaşmasının yürürlükten kaldırılmasıydı. Bu kararın ardından İngiliz balıkçılar, Rusya’nın Barents Denizi kıyılarında avlanma haklarını kaybettiler.
İngiltere ile Sovyetler Birliği arasında 1956 yılında imzalanan balıkçılık anlaşması, Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Rusya ile İngiltere arasında da devam etmişti. Ancak Putin’in aldığı bu karar ile bu anlaşma geçersiz hale geldi ve İngiliz balıkçılar artık Rusya’nın belirli bölgelerinde avlanamayacaklar. Anlaşmanın yürürlükten kaldırılmasının ardından Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’nın başkanı Vyaçeslav Volodin, yaptığı açıklamada İngiltere’nin 68 yıldır Rus balığı tükettiğini belirtti ve “Artık kilo versinler. Akıllansınlar.” diyerek tepkisini gösterdi.
Bu gelişmeler sonucunda Rusya ile İngiltere arasındaki balıkçılık anlaşmasının iptal edilmesi, bölgedeki siyasi gerilimleri artırdı ve iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da gerilmesine neden oldu. İngiltere’nin Ukrayna’yı açık bir şekilde desteklemesi ve Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarına karşı tavır alması, bu sürecin temelini oluşturdu. Putin’in aldığı bu karar, Rusya’nın dış politikasındaki sert tutumunu bir kez daha gözler önüne serdi.
İngiltere’nin Rusya’ya karşı aldığı sert tutum ve Moskova yönetiminin yaptığı yaptırımlar, uluslararası ilişkilerde yeni bir gerilim dalgasının yaşanmasına neden oldu. Bu durum, bölgedeki dengeyi ve siyasi ilişkileri etkilediği gibi, ekonomik ve ticari ilişkileri de olumsuz etkileyebilir. Ancak taraflar arasında diyalog ve işbirliğinin sürdürülmesi, krizlerin çözümü için önemli bir adım olabilir.