Rus lider Vladimir Putin, Çinli mevkidaşı Şi Cinping ile bir araya gelmek üzere Pekin’e gitmeye hazırlanıyor. Bu ziyaret, ABD’nin Çin’e Ukrayna’ya destek olmakla suçladığı bir döneme denk geliyor. Putin, ziyaret öncesinde Çin’i müttefik olarak tanımlıyor ve resmi ziyaret detayları Çin Dışişleri Bakanlığı tarafından paylaşılıyor. Putin’in Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in daveti üzerine gerçekleştireceği ziyaret 16 ve 17 Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek.
Putin’in Çin’e yapacağı bu ziyaret, yeniden devlet başkanı seçilmesinden sonra gerçekleştireceği ilk yurt dışı ziyaret olacak. Rusya ve Çin liderleri arasındaki görüşmede, kapsamlı ortaklık ve stratejik iş birliği konuları ele alınacak ve uluslararası konularda derinlemesine görüş alışverişi yapılacak. Görüşmenin sonucunda devlet başkanlarının ortak açıklama yapması ve bazı ikili belgelerin imzalanması planlanıyor.
Putin’in ziyaret programı, diplomatik ilişkilerin kurulması ve Rusya-Çin Kültür yıllarının açılışının 75. yıl dönümü kapsamında düzenlenen etkinliklere katılmasını içeriyor. Ayrıca Putin’in Çin Başbakanı Li Çiang ile ticari, ekonomik ve insani alanlarda ikili iş birliği konularını görüşmesi bekleniyor. Putin aynı zamanda Heylongciang eyaletinin idari merkezi Harbin şehrine de ziyaret gerçekleştirecek ve burada çeşitli etkinliklere katılacak.
Çin ve Rusya arasındaki ilişkiler, ABD ve Batılı müttefiklerine karşı birlikte hareket etmeleriyle dikkat çekiyor. Çin, Ukrayna’daki savaş nedeniyle Batı’nın yaptırımlarının hedefindeki Rusya ile ekonomik ilişkilerini güçlendirirken, ticaret hacmi hedeflerini aştığı görülüyor. Çin Devlet Başkanı Şi, geçmişte Putin’i Rusya’da ziyaret etmiş ve stratejik iş birliği konusunda anlaşmaya varmışlardı.
Rusya ve Çin arasındaki ilişkiler, kapsamlı stratejik bir ortaklık olarak tanımlanıyor ve küresel konularda birlikte hareket etmeyi amaçlıyorlar. Şanghay İş Birliği Örgütü ve BRICS gibi çok taraflı platformlarda iş birliği yapan iki ülke, ABD ve Batılı müttefiklerine karşı ortak politika tercihleri sergiliyorlar. Putin’in Çin ziyareti, hem ikili ilişkilerin derinleşmesi hem de küresel politikada birlikte hareket etme niyetini göstermesi açısından önem taşıyor.
