Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yeni döneminin ilk yurt dışı ziyareti için Çin’e gitti. Putin’in ziyareti uluslararası ve bölgesel gerilimlerin arttığı bir dönemde gerçekleşiyor. Putin’in uçağı sabah erken saatlerde Pekin Havalimanı’na indi. Ziyaret, Çin lideri Şi Jinping ile “kapsamlı stratejik ortaklık koordinasyonu” hedefi doğrultusunda gerçekleşecek ve jeopolitik yakınlaşmanın güçlendirilmesi amaçlanmaktadır. Putin, Pekin’deki temasların ardından Çin’in Rusya sınırındaki kenti Harbin’de de ziyaretlerde bulunacak.
Putin, son ziyaretini 7 ay önce, Ekim 2023’te Pekin’de 3. Kuşak ve Yol Forumu’na katılmak üzere gerçekleştirmişti. Bu ziyaret, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlamasından sonra gerçekleşmiş ve Çin’e yapılan ilk ziyarettir. Çin Devlet Başkanı Şi, aynı şekilde Mart 2023’te Rusya’ya yaptığı ziyarette Çin-Rusya ilişkilerinin yeni bir boyuta taşınması ve stratejik iş birliğinin genişletilmesi konusunda anlayış birliğine varılmıştı.
Çin ve Rusya arasındaki yakınlaşma, ABD ile jeopolitik rekabetin arttığı bir dönemde, Asya-Pasifik’te gerilimin yükseldiği bir ortamda gerçekleşmektedir. Ukrayna’daki savaş nedeniyle Batı’nın Rusya’ya yönelik yaptırımları, Rusya ile Çin arasındaki ekonomik ilişkileri geliştirmiştir. Ticaret hacmi her geçen yıl artan iki ülke arasında, 2023’te 240 milyar doları aşarak hedeflerini gerçekleştirmişlerdir. Özellikle enerji alanında yakın iş birliği bulunan iki ülke arasındaki ilişkiler her geçen gün güçlenmektedir.
Putin’in Çin ziyareti, bölgesel dengeyi etkileyebilecek nitelikte önemli bir adımdır. Her iki ülke de küresel siyasi ve ekonomik dengeleri değiştirebilecek potansiyele sahiptir. Bu ziyaret, hem Çin hem de Rusya’nın uluslararası sahnede daha etkin bir rol oynaması anlamına gelmektedir. Putin ve Şi arasındaki görüşmelerin sonuçları, gelecekteki bölgesel ve küresel dengelerin şekillenmesinde belirleyici olabilir. Rusya ve Çin’in ilişkileri, bölgedeki diğer ülkeler üzerinde de etkili olabilir. Putin’in ziyareti, bu açıdan büyük bir stratejik öneme sahiptir.
