Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Avrupalı üreticilere ait fabrikaların yönetiminin Gazprom’a devredilmesini öngören bir kararname imzaladı. Bu kararnameye göre, ülkedeki İtalyan Ariston ve Alman Bosch’a ait varlıkların yönetimi geçici olarak Gazprom grubuna ait JSC Gazprom Household Systems’e devredildi. Bu adım, Rusya’daki bazı Batılı şirketlerin yönetimlerinin geçici olarak yerel yönetimlere verilmesi uygulamasının bir devamı niteliğinde.
Rusya’daki bu hamle özellikle İtalya’da tepkilere neden oldu. İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, İtalyan Ariston şirketinin Rusya’daki yan kuruluşlarının yönetiminin Rus Gazprom şirketine devredilmesi üzerine Rusya’nın Roma Büyükelçisi’nin Bakanlığa çağrılması talimatını verdi. Tajani, Rus hükümetinin kararına karşı çıkarak, “Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri’ne Rusya’nın İtalya Büyükelçisi’ni Bakanlığa çağırma yetkisini verdim. Hükümetimiz, Ariston Thermo Grubu’nun millileştirilmesi konusunun açıklığa kavuşturulmasını talep ediyor. Ayrıca Almanya ve Brüksel ile beraber çalışıyoruz.” açıklamalarında bulundu.
Rusya’nın bu adımı, özellikle Avrupa ülkeleriyle olan ilişkileri daha da germe potansiyeline sahip. Bu tür hamleler, uluslararası ilişkilerde gerilime ve karşılıklı yaptırımlara sebep olabilir. Şirketlerin yönetimlerinin devredilmesi gibi adımlar, ekonomik ilişkilerin de olumsuz etkilenmesine neden olabilir.
İtalya ve Almanya gibi Avrupa ülkelerinin, Rusya’nın bu kararına karşı çıkması ve tepki göstermesi, uluslararası arenada gerilimi artırabilir. Bu tür krizlerin çözümü için diplomatik çabaların artırılması ve uluslararası anlaşmaların önem kazanması gerekebilir. Rusya’nın bu tür adımlarının, hem ekonomik ilişkileri hem de siyasi ilişkileri olumsuz etkileyebileceği unutulmamalıdır.
Sonuç olarak, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Avrupalı şirketlerin fabrikalarının yönetimini Gazprom’a devretme kararı, uluslararası alanda büyük yankı uyandırmış durumda. Özellikle İtalya ve Almanya gibi Avrupa ülkeleri bu karara karşı çıkarak tepki gösterdi. Bu tür adımlar, uluslararası diplomasiyi zorlayabilir ve krizleri derinleştirebilir. Diplomatik ilişkilerin önemi bir kez daha ortaya çıkarken, uluslararası toplumun bu tür gerginliklere çözüm bulmak için bir araya gelmesi gerekebilir.