RTÜK (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu) Başkanı Ebubekir Şahin, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için yapılan ‘boykot’ çağrılarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Şahin, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, bu çağrıların Türkiye’nin değerlerine ve ekonomisine zarar vermeye yönelik olduğunu vurguladı.
“BU MİLLET SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEKTİR”
Şahin, boykot çağrılarının millî ekonomiyi hedef alarak Türkiye’nin değerlerini sarsmaya yönelik olduğunu ifade etti. Kendine güvenen ve kendi emeğine, üretimine, geçmişine ve değerlerine her zaman sahip çıkan bir millet olduğunu belirten Şahin, “Bu büyük millet; kendi emeğine, üretimine ve değerlerine sahip çıkmaya devam edecektir.” ifadesini kullandı. Böylece, toplumda bir dayanışma ruhunun hâkim olduğunu ve bu tür olumsuz çağrılara rağmen Türk halkının birlik ve beraberliğini koruyacağı mesajını iletti.
Şahin, açıklamalarında ayrıca, toplumda itibar kaybeden bazı çevrelerin manipülatif söylemleriyle birlik ve beraberliği zedeleme çabalarının asla başarılı olamayacağını da vurguladı. Millî ve manevi hassasiyetlere saygılı bir yayıncılığı teşvik edeceklerini duyuran Şahin, Türkiye’nin güçlü medya yapısını koruma kararlılıklarını sürdüreceklerini belirtti.
“TAKİP EDİLMEKTE OLUP, GEREĞİ YAPILACAKTIR”
Şahin, boykot çağrısı yapan ve bu çabalara destek veren medya kanalları ve yayınların izleme değerlendirme uzmanları tarafından takip edildiğini açıkladı. Bu tür girişimlerin Türkiye’nin ortak değerlerine zarar vermek isteyenler için her zaman kaybedişle sonuçlanacağını ifade eden Şahin, “Gereği yapılacaktır.” diyerek izleyicilerinin dikkatini bu konularda çekti.
GÜÇLÜ MEDYA YAPISI VURGUSU
Bu açıklamalar eğitim kurumları ve sosyal medya üzerinden geniş kitlelere ulaştı ve birçok kişi tarafından destek gördü. Şahin, medyanın, ülkede yaşanan sorunlara dair doğru ve tarafsız bir şekilde haber yapması gerektiği konusunda ısrarcı olduğunu da belirtti. Türkiye’nin değerlerine sahip çıkılması gerektiğini ön plana çıkararak, buna yönelik düzenli olarak izleme yapılacağına vurgu yaptı. Ayrıca, RTÜK’ün bu çabalar içerisinde daha etkin bir rol alması gerektiği konusunda görüşler de dile getirildi.
Şahin’in yapmış olduğu bu açıklamalar, Türkiye’nin mevcut siyasî ve sosyal ortamında oldukça anlamlı bir yere oturuyor. Özellikle ekonomi yönetimi ve kamuoyuyla ilişkiler konusunda yapılan boykot çağrıları, yalnızca ticari değil, aynı zamanda ahlaki bir meseleyi de gündeme getirmiş durumda. Şahin, boykot çağrısında bulunanların hangi düşünce veya stratejilerle hareket ettiklerine dikkat çekti.
Öte yandan, bu tür boykot çağrıları, sosyal medyanın etkisi ile daha geniş bir kitleye ulaşma kapasitesine sahip. Özellikle sosyal medya platformları, gündem belirlemede oldukça etkili bir rol üstleniyor. Şahin’in ifadeleri, bu tür çağrıların toplum üzerindeki etkilerini de gözler önüne seriyor. Türkiye’nin güçlü medya yapısını koruma kararlılığının yanı sıra, sosyal toplumsal dinamiklerle ilgili de daha derin bir analiz yapma zorunluluğunun arttığı açıktır.
Ülke genelinde çeşitli sektörlerde yaşanan sorunlar ve farklı görüşlerin toplumda yarattığı gerginlikler göz önünde bulundurulduğunda, bu tür açıklamalar hem toplumu bir araya getirmekte hem de özgür bir medya anlayışının bir gereği olarak görülmektedir. RTÜK Başkanı’nın çağrıları, medya çalışanlarını da kapsayan bir birliktelik oluşturma çabalarının bir parçası haline geliyor.
Sonuç olarak, Şahin’in açıklamaları ve yürütmeye yönelik izleme çalışmalarının ne denli önemli olduğu bir kez daha ortaya konmuştur. Hem toplumsal dayanışma hem de ekonomik kalkınma açısından kaybeden
